En Çok Yakışan Dizi Çiftleri

Eveet yeni bir liste ile karşınızdayım dostlar!!! Birden aklıma geliverdi ve dedim ki bunu mutlaka yapmalıyım. Bugünkü top-ten olayım başlıktan da anlaşılacağı üzere kendimce yakıştırdığım çiftler olacak. Bu listeyi yaparken de uzak doğu esas alınmıştır. Japonya, Kore hatta Tayvan semalarından isimlere rastlayabilirsiniz. O zaman buyrunuz listeme.

1- Moo Hyuk (So Ji Sub) ve Eun Chae (Im Soo Jung) – I’m Sorry I Love You

Beni az çok tanıyanlar bu diziye olan bağlılığımı bilirler. Bu dizide bize öyle bir aşkı anlatıyorlar ki en katı, mantık timsali insanın bile bunu izlediğinde duygulanması gerekir diye düşünüyorum. Dizi ile ilgili zamanında şöyle bir yazı yazmıştım.

acuşi ve shrek 🙂

Üzerine bunca şey izlememe rağmen hala “aşk”la ilgili en vurucu yapımdır bana göre. Şimdi ben Moo Hyuk’un bakışlarından mı bahsedeyim, Eun Chae’nin masumiyetinden mi? Vurucu diyalogları “rol” yapmadan hissederek dillendirmelerinden mi yada taş kalpli insanları bile bağıra bağıra ağlatabilecek hikayelerinden, birbirleri için yaptıkları fedakarlıklardan mı bahsedeyim. Siz en iyisi izleyip karar verin, ben hiç anlatmayayım. Aşkı en güzel anlatan yapımlardan biridir gözümde, izlemeyen yarım kalmıştır diye iddialı bir söz bile ederim.

2. Eun Chan (Yoon Eun Hye) ve Han Kyul (Gong Yoo) – Coffee Prince

Aslında birinciliği verirken çok zorlandım, bu çift de  aklımı bir hayli karıştırdı. Bu kadar uyumlu, bu kadar sempatik bir çift daha gördünüz mü, sorarım size? İzleyen herkesin suratının ortasına öyle şebelek bir gülüş konduruyorlar ki 17 bölüm gitmek bilmiyor. Elektriği bu kadar uyuşan, karşılıklı bu kadar güzel rolünü yaşayan başka bir çift bulmak çok zor anacım. Gerçeğe bu kadar yakın insan ilişkileri izlememiştim daha önce. Pek çok samimi bulduğum yapım olsa da bu dramayı izlerken “yok artık” dedirtecek seviyede bir samimiyet vardı. Ki bu sadece Eun Chan ve Han Kyul için geçerli değil, ailevi ilişkiler, arkadaş ilişkileri, mahalle ortamı ve ordaki ilişkiler sanki ortada senaryo yokmuş gibi bir izlenim yaratmaktaydı.

severken öldürmek 🙂

Çiftimize tekrar dönersek, Yoon Eun Hye ve Gong Yoo karşılıklı döktürüyor, Gong’umuz aşık adam rolünü öyle gerçekçi oynuyor ki hanım kızlarımız (ben de dahilim bu güruha) ekrandan içeri girip, kendisini kaçırma arzusuyla dolup taşıyor. Ama karşısındaki Eun Hye’nin mükemmel bir şekilde canlandırdığı Eun Chan olunca insan yumuşuyor, zira böyle şeker bir rakip dostlar başına. Eun Hye de erkek fatma (tomboy) rolünü en gerçekçi yapan kişi bence, ki uzak doğu severler olarak gender bender’a doyduk. Bana göre hareketlerinden ses tonuna varana kadar mükemmeldi. Çoğu dramada incecik sesli, hatunsu tonlamalarla konuşan, narin hareketlerle salınanları izleyince ilaç gibi gelmişti. Gerçekten de günlük hayatta karşımıza çıkınca “şuna bak” diye gösterebileceğimiz iki cinsiyet arasında kalmış birini çok güzel canlandırdı. Beni bırakırsanız yine sabaha kadar konuşucam, oysa ki yazmıştım bu dizi hakkında zamanında. O kadar güzel ki hiç bir zaman tam olarak içimi dökemiyor ve hakkını teslim edemiyorum. Teşekkürler Yoon Eun Hye, teşekkürler Gong Yoo.

3- Inoue Mao (Makino)- Matsumoto Jun (Domyouji)- Hana Yori Dango

yirim

Şekerliğin kitabını yazmışlardan kesinlikle. Onlar olmasa bu dizi 2 sezon çekilip bir de filmi olur muydu bilemem. Kesinlikle oluşturdukları kimya muhteşem. Yüze yine şapşal bir gülümseme oturtan,  birbirlerine olan bağlılıkları da çok etkileyici, bir yandan da yetişkin bir çiftten çok iki küçük çocuk gibiler.

Kore versiyonunda Lee Min Ho da başarılı olsa da Jun bu rolü çok daha güzel canlandırmıştır bence. Zengin ve yakışıklı olmasına hatta okulda terör estirmesine rağmen içten içe bu kadar çocuksu, karizmadan yoksun, şapşal ama sevdi mi de tam seven bir karakteri canlandırmak zor iş vesselam. Mao zaten hemen pozitif elektrik saçıyor, Kore versiyonundaki hatun pek sevilmez mesela, ama Mao bağra basılır. Bu şekerlikle de çiftimiz listemin ilk üçüne girmeyi hak etmiştir.

4- Yoon Eun Hye (Chae Kyung)- Joo Ji Hoon (Lee hin) – Goong

Eh böyle bir yazıda ilk gözağrılarımdan bahsetmemek günah olurdu. Çoğu kişinin Kore dizilerine ve dolayısıyla uzak doğuya el atması TRT’nin yayınladığı bu güzelim diziyle olmuştur. Gerçi ben sonradan Kanal D’de Winter Sonata izlediğimi ve ilkimin o olduğunu hatırlasam da tam olarak drama dünyasının bir neferi haline gelmem Goong yada nam-ı diğer Düşlerimin Prensi ile olmuştur. YEH listemin 2. sırasını da ele geçirmişti ama JJH ile olan uyumları da göz ardı edilemez.

🙂

Bir Prensle evlenmek zorunda kalan zavallı(!), sıradan bir lise öğrencisini çok güzel canlanırır YEH. JJH de güçlü ve karizmatik bir prensin zayıflıklarını. Türlü çeşit şapşallığa imza atan, uzun süre duygularına gem vuran, belki de yan yana düşünülmesi imkansız bu çift, kalplerimizde sağlam bir yere sahiptir. Aynı dizinin ikinci sezonu- daha doğrusu farklı oyuncularla çekilen sequel’i ne kadar berbatsa ilk sezonu o kadar yeme de yanında yat tadındadır. Ancak dublajlı ve pek çok kısmı kesilmiş (hele o drama tarihinin en güzellerinden olan öpüşme sahnesi kesilir mi yahuu) TRT versiyonundansa, İngilizce altyazılı versiyonunun izlenmesi tavsiye edilir.

5- Xiang Qin (Ariel Lin) ve Zhi Shu (Joe Cheng)- It Started with a Kiss & They Kiss Again

İzlediğim ilk Tayvan dizisi ve aynı zamanda beğendiğim tek Tayvan dizisidir. Şimdi bu dizinin konusuna hepimiz aşinayız, zira Itazura Na Kiss mangasından uyarlanmıştır. 2 sezon ve toplamda 50 bölümdür ve büyük olaylar, trajediler, entrikalar olmadan kendini nasıl izletir, sırrını hala çözmüş değilim. Uzak doğuda yeni olduğum sıralar izlemiştim, şimdi izlesem ne hisseder veya düşünürüm bilemem ama başından kalkamamış ve oldukça eğlenmiştim.

İşte Ariel ve Joe bunun sebepleri. Şapşal hatta düpedüz aptal rolünde Ariel, cool, zeki, yakışıklı ama bildiğin “odun” rolünde ise Joe çok başarılı. Zaten dizide çoğu yer doğaçlama, doğallık da büyük ölçüde burdan gelmekte. Tayvan dizileri Japon özellikle de Kore yapımları kadar başarılı değilse de bu dizi sadece samimiyetiyle övgüye değer. Klişeleri yıkan yönleri de var. Mesela şapşal kızın periye dönüşmemesi, hatta siz “bu sefer başarır” deseniz de hep çuvallaması. “Zeki aslında o” gibi bir durum yaratılmaması, karakterin cidden saf olması. Zeki geçinen Zhi Shu’nun içten içe insan ilişkileri konusunda beceriksiz biri olması, bıyık altından Xiang Qin’in ilgisinden hoşlanması, Xiang Qin’le uğraşıp üstüne gitmesi hep sevdiğim detaylar. Zaten bu dizi tüm uzak doğuda yayınlanıp sevilen bir dizi olmuştur, hatta bu çift o kadar sevilmiştir ki dizinin 2. sezonunun ardından bir dizide daha oynamışlardır birlikte. Ben de severim çok, ilk izlediklerim hep aklımda yer etmiş, bu dizi de onlardan. Üstüne izlediklerim etkisini silememiş demek ki, bir de yazı yazmam gerek galiba hakkında, söyleyecek çok şeyim varmış yeni fark ettim.

6. Kim Sun Ah (Kim Sam Soon) – Hyun Bin (Sam Shik) – My Name Is Kim Sam Soon

Kilolu, 30una gelmiş, sevgilisi tarafından yakın zamanda terk edilmiş, üstelik de işsiz! Bridget Jones görse haline şükreder! İşte böyle bir karakter zengin, yakışıklı üstelik de genç, kısacası hayatın adil davrandığı bir adamla tanışır, hem de onun restoranının pasta şefi olursa, bir de acayip bir anlaşma imzalarsa ne olur? Tabi ki komedi, bol kahkaha ile başlayan macera zamanla yerini hüzne bıraksa da bu drama asla gözleri sulandırmaz. WCde geçen absürd sahneleri, baş karakterin birbirinden acayip huy ve davranışları, çatlak ötesi karakterleriyle gözlerden yaş getirecek kadar güldürür. CP samimiyetine ve havasına yakındır bu dizinin havası, üstelik de ondan önce çekilmiştir. Dizinin kalitesi, şusu busu bir yana, tutmasında yada benim sevmemdeki en önemli unsur kuşkusuz oyuncularıdır. (Daniel Henney de var tabi, akıllara zarar 😛 )

7-  Lee Da Hae ( Joo Yoo Rin) – Lee Dong Wook (Seol Gong Chan) – My Girl

İlk başladığımda sevmeyeceğimi hissetmiş ve Joo Yoo Rin karakterine pek ısınamamıştım, ama zamanla pek sevdim, bağrıma bastım. Yalan söylemeyi nefes almak kadar rahat beceren Joo Yoo Rin ve bu yalanlara her zaman kanmayı başaran Seol Gong Chan, drama geçmişimdeki şeker çiftlerden biridir. Hem deli gibi güldüren, hem de zaman zaman abartmadan hüzünlendiren bir dizidir My Girl ve Kore romantik komedileri içinde en sevilenlerden biri olmayı başarmıştır. Bir romantik komedi olarak bekleneni verir, seyirciyi kasmadan kendini izletir. Tüm bu başarının  büyük kısmı başrol çiftimizin uyumunda yatmaktadır, tabi aşk üçgenin diğer parçası Lee Jun Ki’nin katkılarını da unutmayalım.

 Mansiyon Alanlar: Şimdii son 3 sıra için aklıma dolu isim gelse de tam olarak “budur” diyemediğimden kararı siz bıraktım. Japon dramalarına bayılsam da sadece bir çift mevcut çünkü aşk mevzularında Kore’yi daha başarılı buluyorum ve kavuşamayan/birbirlerine açılamayan çiftleri listeye almak istemedim. Kendimce sevdiğim ama mansiyona layık gördüklerim şunlar:

Horikita Maki (Mizuki)- Oguri Shun (Izumi) – Hanazakari No Kimitaçie = Bu dizi daha çok bir komedi olarak beni cezbettiğinden çok sevdiğim bu çifti listeye almadım. Bir de Maki, Toma’nın oynadığı karakterle de çok yakıştığından karar veremedim.

Horikita Maki (Tsuara)- Yamapi (Kurosaki)- Kurosagi= Bir türlü lovey- dovey olamadıklarından yer alamadılar, bari insan filmde yavuklu yapardı şunları. Zaten Nobuto’da da kanka takıldılar.

Bi Rain (Lee Young Jae)- Song Hye Kyo (Han Ji Eun)- Full House = Bu süper eğlenceli dizi, aşıkları son 5 dakikada birleştirerek beni öfkeden delirtmişti, bu da cezaları olsun!

42 comments on “En Çok Yakışan Dizi Çiftleri

  1. Horikita Maki ve Yamapi konusuna katılıyorum hatta bazı forumlarda bu ikisinin ilk öpücüğü ne zaman gerçekleşecek diye bahisler bile dönüyor ehuahehe 😀 Listende katıldığım üç çift sıralamadan 1. yi çıkarırsam benim listemde Gong / Eun 1. sırada, Matsumoto/Inoue 2. sırada, Eun Hye ve Joo Ji Hoon 3. sırada yer alır. Ikuta ve Maki’yi ben de çok yakıştırıyordum ama Maki Nbutada’yken sanki Kame’yle daha iyiydi yafz. Böyle sanki ona yazılıyo gibiydi de rolünde. Akira istediği kadar aşık olsun Nobutacık sankilim Shujiye yanıkmış gibime geldi bana biracık 😀

    Kame’yi o kadar çok dizide seyrettim ama hah işte bu kız tam bu adama göre diyebileceğim tek kız Ayase oldu. Birbirlerine çok çok uyuyorlardı.

    • zaten yazdıktan sonra nette yakıştırılan oyuncuları araştırdım da neredeyse herkes aynı isimleri yazmış. 1. sıradakilerden ben vazgeçemem. dram çok sevmem ama misa başka.

      yamapi-maki olayı da komediymiş, ben de sonunda öpüşecekleri diziyi merakla bekliyorum^^ valla kame konusunda haklısın tabi, nobuto yarım kaldığı için çok doğru değerlendiremiyorum, uzun zaman geçti bir de^^

  2. Diğerlerini bilemeyeceğim ama listedeki tüm Koreli çiftler bence de harikaydı. Ben böyle bir liste yapsam şüphesiz ilk sıraya Saraydaki Mücevher’in Cangeması ve Cungo Min’ini oturturdum. Ayrıca My Girl çiftini de çok seviyorum. Özellikle Lee Da-hae daha ilk bölümde minibüsle giderken şarkıya eşlik edişi ile gönlüme taht kurmuştu zaten. (Sonra köyde söylediği şarkıdan sonra gözüm kimseyi görmez artık)
    Full House bence son anda birleşmedi. Kızın dediği gibi onlar hep evlilerdi. Önemli olan ille de aşkını açıklamak mı, gayet mutlu-kavga ede ede yaşıyorlardı 🙂 O diziyi nedense ben çok rahat izlemiştim, hiç kavuşamadılar sıkıntısı yaşamadım
    Aslında yorumu yazında Goong’u görünce yazmak istemiştim. Ama ona anca sıra geldi. Az önce tesadüfen bir bölümüne bakmıştım şöyle bir, yazıyı görünce şansa bak dedim. Ben de Çeyang ve Şin çiftini severdim. Yul sözde iyi çocuk rolündeydi ya, onu boğasım geliyor, kızı amma fitlemiş, ilk izlerken bu kadar batmamıştı gözüme. Bir de Çeyang’la Şin sonlara doğru barıştıklarında Şin yatmıştı da Çeyang da onun üstüne yatmıştı ya.. Başka da bir şey demiyorum 🙂

    • hehe senin saraydaki mücevher’i seçeceğini tahmin etmiştim yorumu görünce. işte herkesin bir takıntısı var, benimki de misa 🙂
      listeyi hazırlarken ben de çok kararsızdım, my girl’ün sırası sürekli değişti mesela.
      full house izlerken ben de rahattım, gayet de eğlendim. “birbirimize açılmadık ama herşey ortada” aşaması da eğlenceliydi. beni sinir eden son anda kavuşmalarından çok, ikisi de itiraf etse de sürekli yanlış anlamalarıydı. o kısım çok abartılıydı bence. ne bunlar ucube mi de biri senden hoşlanıyorum deyince inanmıyorlar diye düşündüm. yani yazıda uzunca anlatamadım ama asıl derdim buydu 😛
      ben de Yul’dan hazzetmeyenler grubundayım ki özellikle Türkiye’de hatrı sayılır bir hayran kitlesi var. bence de iyi ayağına yatıp saman altından ortalığı karıştırıyordu. herşeyden öte o kolyeyle, pembe kazaklarla benim beğenmem imkansız 😛 gerçi arada Şin’e acayip şeyler giydiriyorlardı ama sineye çektim. dediğin sahne bence de çok şekerdi, ardından evlenince Şin’in evin anası, Çeyang’ın baba olma muhabbeti de çok komikti. Çeyang’ın ailesini ziyaret ettikleri bölüm, Yul’un doğumgünü için otele gittikleri bölüm, son bölümlerin hepsi aklıma ilk gelenler. valla bilgisayarımdaki koca klasörden resim seçerken ben de geçmişi yadettim ve tekrar izleyesim geldi 🙂

  3. O zaman senden en kısa sürece bi Nobuta değerlendirmesi bekliyorum. Bakalım sen neler yakalayacaksın bu dizide? Maki/Yamapi olayı bir şehir efsanesi olayına dönüştü iyice eğer bir dizide daha birlikte oynar da öpüşmezlerse olay çıkacak 😀

    • Şu ara yarımları tamamlamaya verdim kendimi, Nobuto da sırada. Kalan bölümleri de izleyince bir değerlendirme yaparım bakalım dilim döndüğünce 🙂 Maki ve Yamapi ahh Kurosagi’de canımı yediler, hayattan soğuttular. Tamam orda Yamapi’nin karakteri soğuk, cool vb. de abartmışsınız, azcık etrafına da baksın, kız deli oluyor bariz ortada. Varsa yoksa intikam! Bence onlar daha en az 3 dizide daha oynayıp öpüşmemeyi başarırlar!!!

  4. Anamm yeni yazı gelmişte ben görmemişimm,nayır nolamaz. 😀
    Yine süper bir topten dostum:))
    Benim ilk sıramda Coffee Prens yer alır sanırım. Resmen aralarındaki aşkı ekrandan hissettim yahu, o nasıl rol yapmadır, o nasıl doğallıktır, hele bir sahnesi var gong yoo telefonla konuştuktan sonra koltuğa yığılıyo eriyip gidiyo çocukcağaz hehe:)) itiraf ediyorum arada çok sevdiğim sahneleri tekrar tekrar izliyip mutlu oluyorum. 🙂
    İkinci olarak Misa gelir bende de, yaa ben my girl pek sevmedim açıkcası, izledim ama bi ara sıkıldım parça parça sonunu getirdim. (kore severler tarafından linç edilebilirim bunu söylediğim için ama napıyım. 😀 ) Onun dışında tayvan’ı izlemedim ama animesinden daha güzelse yazın izlemeye başlarım malum 50 bölümmüş. :X
    Maki’nin bütün dizilerinde hiç sevgili modunda gezememesi durumu benim de dikkati çekti kız 1500 dizide oynadı şöle adam akıllı bir sevgili yapıp salındırmadılar, hep son dakka golleri oldu. :))

    • sağol dostum, blog aleminin boş işler müdürü de benim işte, böyle toptenler falan 😛
      coffee prince de dediğim gibi aklımı çok karıştırdı ama misaya kıyamadım, bir ara ikisini de 1 numaraya koyayım veya bir önceki gibi numaralandırmayayım diye dşündüm ama vazgeçtim:) dediğin sahnede de sanırım eun chan “saranghae” diyordu, han kyul da eriyordu canım benim 🙂 valla ben de ilk izlememden sonra zırt pırt açıp izliyodum sevdiğim sahneleri ama bayadır izlemiyorum acep tekrar hepsini mi izlesem 😛
      my girl başlarda ben de sevmemiş, yavaşça izlemiştim. ben de herkesin çıldırdığı kadar sevmiyorum ama çift şeker olduğundan ekledim listeye.
      maki nolcek bilmiyorum ya, bir garezleri var zannımca 😛 senaristler onun mutlu olmasını istemiyiii 🙂

      • Ne boş işleri canımcım, gayet yaratıcı fikirler zevklen takip ediyoruz toptenlerini (bu topseven olmuş ama:P )
        Valla coffee princeyi tekrar izle bencede, başlı başına mutluluk kaynağı bir dizi. İzledikten sonra sırıtık bir şekilde geziyorum bi süre, terapi gibi valla 😀
        Maki hakında aklıma fikir geldi, belkide kızın türkan şoray kuralları vardır. Öpüşmem, koklaşmam diyodur:P

  5. benim de aklımdan aynısı geçmişti maki ile ilgili. gerçi hana kimi’yi izlemiş miydin bilmiyorum ama orda masum da olsa bir kiss olmuş idi. dur ya atashinchi’de de yok muydu sankim?? gerçi uzak doğuda bazı hatunlarda var ama bu durum. mesela jun ji hyun’un hiç öyle bir sahnesinin olmaması dikkatimi çekmişti, en azından benim izlediklerimde. sassy girl, windstruck, il mare, daisy vb. hiç birinde yoktu. kore’nin türkan şoray’ı olmaya aday 🙂 valla yazık ediyolar jung woo sung alan, harcanır mı o fırsat 😛 (oyyy çok sapıkça oldu, ben susayım)

  6. ya bir de yorumu yazdıktan sonra aklıma geldi. biz zamanında il mare’yi izleyip sinerji yaratalım demiştik. siz izleyememiştiniz sermin’le ama ben izledim. hatta uzun zamandır taslak halinde yazısı duruyor. dur ben bi ara düzeltip, postlayayım 🙂 o arada sen de izle ama!!

    • Aa evet yaa bak araya bir sürü film soktum, iyi hatırlattın sinerjiye kaldığı yerden devam izleyeyim ben onu bu aralar. Sen postunu gönder canım ben spoilleri pek severim (yazılarımdan anlaşıldığı gibi) okuyup öyle izlerim. 🙂
      İlmare’yi hatırlamışken biz buluşcaktık yaa onuda hatırladım. 😀 ben bu aralar boşum dostum, müsait olduğun zaman buluşak, kaynaşak. 😀

      • peki o zaman canımcım, yarın yazıyı düzeltip eklerim sen de okuyup izlersin 🙂 bu spoiler konusu da bi acayip ben en küçük, önemsiz şeyi bile öğrenince tadı kaçtı moduna giriyorum 🙂

        evet dostum ya buluşcaktık, ayarlayalım o zaman sen de uygunsun madem 🙂

  7. Bende tam tersi spoilleri okuyunca oradaki sahneyi görmek için izlemeye başlıyorum falan. 🙂
    Pazartesi bir adet grup çalışmamız var canım, ondan sonraki günler en geç 4,5 gibi okuldan çıkmış oluyorum. Ama çarşambaları tek dersim var. (tüm günümü blog alemine duyurmadan önce msnini ekliyeyim burdakini kullanıyomusun? )

      • ok. ekledim blog için olanını (bu ne biçim cümleyse artık:) )
        Bu arada başka izmirde olan varsa toplaşabilürük 😀 Yeterki haber etsin bende gelicem desin. Buradan duyrulur. Sinerji yaratalım. (bilirsin severim sinerjileri 😀 )

  8. ayhh ne güzel liste olmuş bu böyle ama ben galiba 1.yle 2.nin yerini değiştirirdim .d seçim meselesi .d çünkü coffe prince’de ben bütün duyguları ciddi ciddi hisettimiştim eğlence aşk felan derken misa’da da aradaki duygular çoook yoğundu ama ne biliyim hala içimden coffe prince geçiyo (niye çünkü aklıma geldikçe açıp sevdiğim sahneleri seyrediyorum o derece sardı beni).d
    sonra It started with a kiss’i seyretmediğim için bişey diyemicem de büyük ihtimalle my lovely kim sam soon’u biraz daha yukarı çıkarır full house’u da asıl listeye koyardım hani .d
    goong hakkındaki düşüncelerimiz de baya uyşuyor birbirine .d trt’ye burdan kınama yolluyoruz .p ehehe ama benim ilk göz ağrım saraydaki mücevher’di ya ahaha hatta jang geum ve yüzbaşı el ele tutuşana kadar göbeğim çatlamıştı ama dizi tamamen saray adına görsel bi şölen olduğu için bıkmadan seyretmiştim .d
    neyse kimbapcım gayet güzel liste olmuş ellerine sağlık .d

  9. @ astrea
    canım kabul ettim. kusura bakma geciktim, erken kalktığım için uyuklayarak geçti o yüzden yeni gördüm. maalesef yine erken kalkiciim. yarın konuşalım ayrıntıları, bir de duyuyururuz blogdan, gerçi izmirli hatırlamıyorum ama isteyen gelir 🙂

    @ ninsan
    sağol canımcım, dediğin gibi zevk meselesi bu işler. zaten ben de cp konusunda baya tereddütte kaldım, ikisi de hastası olduklarımdan olduğu için karar vermek zor oldu.
    saraydaki mücevher’i izleyemedim, belki tekrar yayınlanırsa izlemeyi düşünüyorum gerçi yakın zamanda yayınlanmıcak ama olsun. it started with a kiss’i benden başka izleyene rastlamadım zaten aslında deli tutmuş bi dizi. yakında yaziciim hakkında.
    bir de güzel yazdın demekle olmaz sen de yaz. zaten tam başına çökecektim nerelerdesin diye:)

  10. coffee prince, my girl ve goong dizilerini begenmeyen dolayisiyla kore ailesinin yüz karasi bi ben varim galiba 🙂
    anladigim kadariyla sende hana yori dangoculardansin bence o ikili arasinda acayip bir uyum var BOF’teki pek o elektrigi alamadim valla.
    Ahh ahh Hyun Bin ve Kim sun Ah benim favori dizim birinciligi kesinlikle onlara verirdim. Ben su misa’ya bi baslim artik herkes acayip övüyo bakalim neyin nesiymis

    • my girl’e ben de o kadar bayılmamıştım ama diğerlerini çok severim, zaten zevk meselesi ama şaşırdım ben de gerçekten teksin 🙂
      aynen ben sonuna kadar hyd’ciyim, kore versiyonunu her açıdan geçer bence. hala gözümde en süper jdramalardan biridir.
      misa’yı mutlaka izlemelisin, benim canım dizimdir. gerçi listedeki tek dram oldu diğerlerinden oldukça farklı ama benim en çok etkilendiğim dizilerdendir.

  11. doğrudur bende düşündüm şimdi hangisini yazardım ciddi ciddi diye zor olurdu 1.yi seçmek ama cp seçerdim yine .d ahah liste yapmaya çalışsaydım daaaa hımm .p ahaha saçlarımı yolardım ben .d seviyorum hepsini ancak 1-2 tanesinin yeri farklı o kadar .d
    saraydaki mücevher de galiba internette var ya .s tam emin değilim ama .d herneyse internette olsa bile biraz uzun o yüzden biter mi bilmiyorum .d
    şu aralar personal taste’e başlamayı planlıyorum bide senin blogunda görmüştüm Sunao Ni Narenakute diye bi dizi galiba türkçesi dürüst olmadığım için gibi bişeydi işte onu seyredicem gibi .d o yüzden It Started With A Kiss için seni bekliyorum .d

    • valla şu listeleri oluşturmam hep benim için de zor oluyo ama amaç halka hizmet 😛 saraydaki mücevher’i netten izlemem imkansız daha 15 bölümlük dizileri bitiremiyorum o yüzden tv dedim.
      personal taste’e ben de başladım ama daha ilk bölümünü izledim biraz daha mı biriktirsem diyorum ama o zaman zor gibi.
      sunao’yu ben çok beğendim, heyecanla izliyorum. zaten ona çok benzer bi dizi vardı sermin tanıtmıştı hatta onda görüp izlemişti last friends diye, işte onun havasında biraz hoş bi dizi 🙂

      • ehehe senin dizi durumu bana benziyo personal taste’in bitmesini bekliyorum 3. bölümdeyim ve bıraktım bitsin sonra bakıcaz 🙂 listem zaten oyh oyh xD
        saraydaki mücevheri de bul bi yerden seyret derim önemli xD

        sunao’ya da hiç başlayamadım hem o da biraz ilerlesin yada ilerlemesin genshiken diye bi animeye başlıycam o bütünce ona devam ederim =)

    • hehe astrea çok doğru söyledi valla benim de hep dikkatimi çekiyor bu asyalı kızların “ben dudaklarımı sımsıkı kapayıp bekleyeyim” şeklinde çektikleri öpüşme sahneleri, sanki erkek zorla öpüyo gibi gözüküyo sahne öyle olmasa bile. pehh bunlar işlerini bilmiyo anacım, bizim bihter öyle mi muhaha

  12. Kesinlikle katılıyorum. Kim sam soon’a bayılıyorum, zaten en beğendiğim diziler listesi yapsam daha yukarlarda yer bulurdu kendine:) Kim soon ah’nın aynı zamnda çok da etkili olduğunu düşünüyorum bu rolle. Çoğu oyuncunun hala ondan esinlendiği aşikar. Dizinin de diğer Kore dizilerine göre daha orijinal olduğu kesin zaten. CP de onun yolundan gitmiş bir yapım. Ama daha önce izlediğimden midir bilmiyorum ama CPyi daha çok severim:)

  13. benim en sevdiğim dizi çiftleri
    Dean-Sam WINCHESTER
    bide
    Merlin ile Arthur
    2. çiftinide severdim ama
    çifti çift yapan taraflardan biri ben olmam şartı ile 😀

  14. hahahah sen amerikano takılmışsın, ben daha supernatural’lara merlin’lere geçemedim, uzak doğuya bakmaktan en büyük hastalığım lost’u bile savsakladım^^ şu taraflardan biri olma konusunda tamamen katılıyorum :)bu konuda spike, angel, sawyer hiç olmadı o tatlı aksanı için desmond adaylarım^^ hmm chuck bass de iyi olurdu. true blood’dan eric de. hepsi hepsiii, yazdıkça yazasım geliyor efendim durduramıyoruz^^

  15. Geri bildirim: İzlenesi Şeyler -1 (Japon Dizileri) « Kimbapsushi's Blog

  16. Ah ah “It Started With A Kiss”e başladım ve cidden iyi bir çiftmiş. İlk anda Ariel Lin’i süper çirkin, adamı da süper tipsiz olarak düşünmüştüm ama şimdi ikisi de gözüme hoş gözükmeye başladılar. Tayvancaya alışamamam tek pürüz.
    Bir de o fotoğraftaki hallerine hiç benzemiyorlar dizide.

    • vay bu’cum kore versiyonunun rüzgarına kapılmam, orijinali izlerim diyosun^^
      bu resimler 2. sezondan daha çok, tabi 2 yıl sonra çekildiğinden tiplerde değişim olmuştur. tayvan’da da en sevilen çift seçilmişlerdi zamanında. hatta o kadar ki 2 sezonluk bu dizi dışında, ayrı bi dizileri daha var^^
      başta ben de beğenmemiştim, ama zamanla zhi shu’ya bayılmıştım, o öküz hallerine. hatunsa sevimli gelmeye başlıyor. ilk sezonu özellikle güzeldir, 2 belki biraz sıkar ama izlenir yine de.
      bu arada bir süre sonra dile de alışılıyor merak etme^^

      • Aynen öyle, orijinal her zaman iyidir. (Bu lafımı Koreliler yüz defa yutturdu bana ama bu sefer gerçekten öyle galiba) hatta daha da orijinali olan animesi daha çok seviliyor galiba ama ben sırf tayvan dizisi izlemek için izliyorum.
        Seviyorum galiba, izlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum.
        Bir de Tayvanca ne ya? Onlar Çince konuşuyorlardı dimi. Neyse uçmuşum

  17. evet mandarin çincesi konuşuyorlar ama tayvanca da olur boşver:))
    orijinali konusunda katılıyorum, her zaman daha iyi çıkıyor. diziyi beğenmene de sevindim. tayvan dizileri içinde umduğumu bulduğum az sayıda diziden biri.
    blogu açtığımdan beri yazmak istiyorum ama umudu kestim artık kendimden. bu durumda senden şöyle taze izlemişken bir yazı bekleriz:)

  18. 1 numaraya alkış ve ıslık eşliğinde “eveeeet” diye bağırdım. ve en taş kalplileri bile anıra anıra ağlatır yorumuna da. izlemeyen yarım kalmıştır yorumuna da falan filan işte 🙂 katılıyorum kısaca, mükemmel çift diye buna derim ben de olsam 1’e bu çifti koyardım kesinlikle 🙂 eun chan ile han kyul da aynı şekilde, okyanus sahneleri gözümde canlandı yine aah ah 🙂 makino ve domyouji ise yine çok uyumlu bir çiftlerdi, mesela Kore versiyonunda fıstık junpyo’nun yanına odun jandi konunca uyumsuz olmuşlardı bence.. gong chan ve yoo rin var bi de.. ayy nostalji oldu bu yazı benim için.. ellerine sağlık canım 🙂

    • Teşekkür ederim 🙂
      Fikirlerime katılmana sevindim, ben de eski yazılarımla nostalji yaşadım, hepsini tekrar izleyesim geldi valla.
      Misa ilk izlediğim dizilerdendi, tabi bu kadar etkileyici bir dizi olunca insan kolay kolay etkisinden çıkamıyor. Hala çok severim Eun Chae ve Moo Hyuk’ı ama bu diziyi tekrar izleyebilir miyim bilmiyorum, zamanında yeterince harap oldum 🙂
      Yakın zamanda bir Coffee Prince şart ama bak, çok canım çekti 🙂

    • My Girl’e benzeyen dizi derken konusu mu benzesin istiyorsunuz? Öyle ise o kadar detaylı tavsiye veremem. Oyuncular konusunda ise ufak bir araştırma ile ikisinin diğer dizilerine ulaşabilirsiniz.
      Romantik komedi olarak Coffee Prince, Secret Garden, Greatest Love, Pasta tavsiye edebileceğim kdramalar.

Yorum bırakın