Super Junior’dan Alıntılar – 1

Uzun zamandır böyle bir şey yazmak istiyordum aslında. Geçen twitterda paylaştığımda gördüğüm yoğun (5-6 kişi? sayılmaz mı? neyse..) ilgi sonucunda artık vaktinin geldiğine karar verdim. Çok laf kalabalığı yapmıyorum, Super Junior üyelerinin komik veya anlamlı bulduğum çeşitli konuşmalarını yazacağım buraya. Tamamı İngilizce kaynaklardan alınıp, şahsım tarafından çevrilmiştir. Yani alıp dan diye istediğiniz yere yapıştırırsanız bozuşuruz. Adam gibi izin isteyin. Efendi efendi halledelim işimizi^^

Konuşmanın nereden alındığını biliyor isem parantez içine yazacağım. Bir de şu işaretle * yeni konuşmaya geçtiğimizi anlayabilirsiniz.

* (ELF isminin nereden geldiği üzerine) Leeteuk: İlk çıkış yaptığımızda, diğer grupların da olduğu bir konserde, safir mavisini fark ettik diğer fandom renkleri içinde. Gün geçtikçe bu renk büyüdükçe büyüdü. Safir mavisi renginin mutluluğumuzu ve gücümüzü ifade ettiğini, yani özümüzü gösterdiğini fark ettik. Efsanelerden bildiğimiz kadarıyla, ELF periye benzer, güzelliğiyle nam salmış bir yaratıktır. Çok güzeldir ve büyüleriyle mutluluk saçar. Konserlerde gördüğümüz bu safir mavisi okyanusun gördüğüm en güzel şey olduğunu fark ettim, aynen efsanelerdeki ELF gibi. O okyanus da aynı ELF gibi güzel, bize mutluluk veriyor ve bizi her zaman koruyor. Bu yüzden onlara ELF adını verdim. Şimdi o güzellik iyice çoğaldı ve safir mavisi okyanus daha da güzelleşti. Onları tanımasak da, nereye gidersek gidelim yanımızda olduklarını biliyoruz ve onları seviyoruz. Onlar bizim ELFimiz, sonsuza dek arkadaşımız (ELFin açılımı, Everlasting Friends) olarak kalacaklar.”

*ELF: Oppa yine porno mu izliyorsun?

Eunhyuk: ELF yine fanfiction mı okuyorsun? (UFO- Kore’de bir dönem pek meşhur olan, gördüğünüz gibi sohbet edilebilen bir site)

* Kyuhyun: Her kafadan farklı fikirler çıksa da, Leeteuk Hyung’un bir cümlesi tüm parçaları birleştiriyor.

* Eunhyuk: Leeteuk  Hyung’suz Super Junior, ‘insole’suz ayakkabıya benzer. (insole: ayakkabıya boy uzatmak için konan zımbırtı. direkt karşılığı olmadığından olduğu gibi aldım) (SNL)

* Heechul: Biz mutluluk ve acının bir arada bulunduğu bir grubuz. Grup olarak çok fazla iniş çıkış yaşadık. Üyelerimiz eğlenmek için bir araya gelebilir ya da birbirimizle kavga ederiz, birbirimize güç veririz, beraber ağlarız, beraber savaş veririz ve beraber neşeleniriz. Birbirimizi koruruz. Super Junior’ın özü (ham maddesi ya da onu oluşturan şey anlamında) budur.

* ELF: Banyo yapmayı unutma.

Henry: Hastayım ama banyo yapamam.

Kyuhyun: Normalde sık duş alırmışsın gibi… (UFO)

* ELF: Siwon Oppa neden cevap vermiyor?

Donghae: Dua etmekle meşgul… (UFO) (Zavallı Shisus:’))

* ELF: Siwon ne tür kızlardan hoşlanır?

Siwon: İyi kalpli.

Kibum: Hristiyanların yalan söylememesi gerek, değil mi?

Siwon: …….Güzel, düzgün fizikli. (UFO)

* ELF: Donghae Oppa, ELFle evleneceksin değil mi?

Eunhyuk: Sana söylemiştim! Bu evliliğe karşıyım. (UFO)

* Siwon: Tanrı’yı gücendirmekten korkuyorum. (aslında kalbini kırmak ama böylesi daha uygun geldi çeviride)

Eunhyuk: Hmm, açıkçası ben Heechul Hyung’tan korkuyorum.

* Eunhyuk: Bir fangirlün karşılaşabileceği en büyük zorluk, beğendiği ünlüye körkütük aşık olmasıdır.

* Leeteuk: Super Junior için bir başlangıç var ama asla bitiş yok.

* Leeteuk: Bana karşı özellikle iyi olmaya çalışmasanız da olur, sonuna dek yanımda durun yeter.

* Heechul: Çıkış yaptığımızdan beri Kangin hep kadınlar arasında popüler oldu, bense erkekler:S

* Kyuhyun: Donghae Hyung’u tanıdığım için gerçekten mutluyum ama onunlayken büyük olan benmişim gibi hissediyorum.

* Eunhyuk: Onları grup arkadaşlarım olarak değil kardeşlerim olarak görüyorum.

* Heechul: Kafayı üşüteli çok oldu.

* Sunucu: Oyunun kurallarını bildiğinize göre, hadi öğretmenlerimizi dışarı alalım.

Eunhyuk: (İngilizce) Defolun!

Sunucu: Biraz daha kibar olsak…

Eunhyuk: (İngilizce) Lütfen defolun!

* Donghae: Kangin Hyung küçüklerine karşı çok iyi.

Siwon: Çünkü Kangin Hyung çok erkeksi. O etrafımdayken strese giriyorum. Fazla karizmatik.

Kangin: Peki ya kötü yönlerim?

Sungmin: Kötü yönü… çok yakışıklı ve tatlı dilli. Sesi ise büyüleyici.

Shindong: Aslına bakarsanız üçü de yalan söylüyor.

* Eunhyuk “Exploration of Human Body”de yedikleri acı biberden bahsediyor

Eunhyuk: Çok acı olduğu için ekipten rica ettim ve eve götürdüm. Artık eve girmeme izin yok.

* Hangeng: Konuşma!

Heechul: Ben konuşmazsam senin dediklerini kim anlayıp çevirecek? Beni neden senin yanında gönderdiler sanıyorsun?

* Heechul: Dünyada benim için en önemli şey, benim. Eğer ben olmasaydım, benim için her şey bitmiş olurdu. (Tamamen saçmalıyor^^’)

* Kangin: Grubumuzda en az sevdiğin kişi kim?

Heechul: Sen

Kangin: Neden?

Heechul: Ayna getirmeme gerek var mı? (Daha üyelerin birbirlerini bolca aşağılamasını okuyacaksınız. Bunu yapıp arkadaş kalabilen nadir insanlardan:P)

* Yabancı biri İngilizce soruyor: Yani X Man’i seviyorsun?

Eunhyuk: Ben X Man değilim! (Angut)

* ELF: Oppanın dini ne?

Heechul: Siwon karşıtı

Kyuhyun: Heechul karşıtı

Heechul: SEN AZ ÖNCE BANA NASIL HİTAP ETTİN?

Kyuhyun: Hyung (UFO) (Siwon koyu Hristiyan, Heechul ise ateist. Chul’un Kyu’ya tepkisinin sebebi ise “abi” demeden ismiyle hitap etmesi)

* ELF: Yakışıklı prens Siwon oppa

Kyuhyun: Bizim papazdan mı bahsediyorsun? (UFO)

* Leeteuk: Super Junior her zaman 13 üyeye sahiptir!

ELF: *mutlulukla bağırır*

Leeteuk: Super Junior’ın kaç üyesi var?

ELF: 13!

* ELF: Kyu Oppa! Rüyalarda buluşalım ♥ bebeğim♥

Kyuhyun: Bu gece sabahlayacağım! (UFO)

* ELF: 10.000 Won’a iddiaya varım ki bu yazdığıma cevap alacağım.

Heechul: O parayı bölüşüyoruz. (UFO)

* Donghae: Herkes bana diyor ki; Seni seviyoruz ve sana güveniyoruz. Şimdi ben de bunu üyelere söylemek istiyorum. Bugüne dek yaptığım tüm hataları hoş gören arkadaşlarıma. Benim için baba gibi olan abilerime. Sizi seviyorum. Sonsuza dek. Benim için asla değişmeyecek ve beni terk etmeyecek ailemsiniz.

* Heechul: Sahne adı Donghae, gerçek adı Balık.

* Üyeler: Şu kelimeleri söyleyemezsin, ‘touch me’, ‘yo’, ‘man’ ve ‘baby’.

Heechul: Ama onlar İngilizce kelime dağarcığımın %90ı!

* Henry: Beni seviyorsan muhteşem birisin demektir. (Abileri bozdu çocuğu)

* Yesung: Neden hep Ryeowook’la sevgiliyiz? (Fanficlere isyan ediyor)

* Heechul: Pijamalarla bile muhteşem görünüyorum!

* Siwon: Ben hayaletlere inanıyorum ama onlardan korkmuyorum.

Heechul: Korkmamamız nasıl mümkün olabilir ki?

Siwon: Kiliseye gidin! (Of Shisus bi sus:P)

* ELF: Oppa eğer seni bir kızla görürsem, ölürüm!

Kyuhyun: Tanrı seni cennette kutsasın!

* “Exploration of Human Body” adlı programda Yesung sindirimle alakalı bölümde bir soru sorduktan sonra (Baş aşağı dururken de yemek midemize ulaşıyor mu onu merak eder) cevabını almak üzere bir makine tarafından ters çevrilir. Bunun üzerine;

Eunhyuk: Bence ne dilediğimiz konusunda dikkatli olmalıyız.

* Donghae: Eunhyuk seni seviyorum!

Eunhyuk: Bu tek taraflı aşktan vazgeç.

* Eunhyuk: *yüksek bir yerden aşağıda oturan Donghae’ye seslenir* Donghae, biz birbirimiz için uygun değiliz! Ayrılalım.

Donghae: Aşağıya gel, döveceğim!

* Ryeowook: Utanıyorum. Neden uşak gibi giyinen bir tek benim? Neden sadece ben?

Leeteuk: Sanki bize hizmet etmek için buradaymışsın gibi görünüyor.

Eunhyuk: Bu kıyafetleri kim seçti?

Ryeowook: Kyuhyun. (Şaşırmadım. Evil…)

* Leeteuk: Hiçbir grupta Kyuhyun kadar kaba bir maknae bulamazsınız.

* Eunhyuk: Birini gerçekten sevdiğim zaman, tüm kalbimi vererek ve asla pişman olmadan severim. Bu yüzden her şey bittiğinde geçmişi düşünüp acı veya pişmanlık hissetmem. (Sevdim mi tam severim, sildim mi bir kalemde diyor)

* Eunhyuk: Muhteşem olmayan tek bir yönüm bile yok. Dünyanın en yakışıklı adamı olduğumu düşünüyorum.

Leeteuk: Senin gözün yok mu?

* Zhoumi: Alışverişi küçümsemeyin. Alışveriş için elinizde torbalarla dükkan dükkan dolaşmak kas gücü gerektirir. (Kendisi alışveriş manyağı da biraz)

* ELF: Uyuyamıyorum.

Kyuhyun: Bundan bana ne? (UFO) (Evilll)

* Eunhyuk: Ryeowook’umuz daha önce pek çok rekor kırdı.

Leeteuk: Üç ‘boy yükseltici’ birden kullanmak gibi mi? (insole’u kendimce çevirdim, inadı bıraktım. idare edin)

* Röportajı yapan kişi: En çok hangi üyeyi seviyorsun?

Yesung: En çok Yesung’ı seviyorum. Kendine çok güvenen biri. (Onu anladık zaten:P)

* Röportajcı: Kendine güvenmeni sağlayan şey ne?

Heechul: Yüzüm. (O yüz bende olaydı aynısını derdim)

* Eunhyuk: İlk kez orta okulda öpüştüm. Son öpüşmem ise…

Sungmin: Dün, benimleydi…

* Ryeowook: Donghae ile evlenmek istiyorum.

Donghae: Olmaz.

Ryeowook: Sorun şu ki, kız değilim.

Kangin: Bazı ülkelerde eşcinsel evlilik yasal.

* Yesung: Bazen Super Junior’ı gördüklerinde korkuyorlar.

Sungmin: Yesung’ı görmüş olmalılar (korkan kişiler).

* Eunhyuk: Bazen düşünüyorum, başka ne yapabilirim? Rap ve dans etmekten başka üyelere ne verebilirim? Ne kadar şanslıyım ki, çok da özel biri olmamama karşın, bu üyelerle beraber tanınma şansı elde ettim- ki bununla gurur duyuyorum. Üyelerime teşekkür ederim. Başka hiçbir kelime ya da his size olan minnettarlığımı anlatamaz.

* ELF: Sonsuza dek genç kalacaksın oppa, seni seviyorum!

Leeteuk: Bu bir zorunluluk!

Heechul: Önce kırışıklıklarının çaresine bak…

* Sunucu: Kyuhyun da çok yakışıklı.

Kyuhyun: Biliyorum.

* Leeteuk: Ben liderliğin anlamını bilmiyorum aslında. Tek yapmaya çalıştığım, Super Junior’ı bir aile olarak bir arada tutmaya çalışmak.

* Sunucu: Sana neden kanatsız melek diyorlar?

Leeteuk: Çünkü doğduğum gün şiddetli bir şekilde yağmur yapıyormuş. Derler ki bunun nedeni Tanrı’nın dünyaya bir melek gönderdiği için üzüntüden ağlamasıymış.

Sunucu: Leeteuk ne zaman bu ciddi hastalığa yakalandı? (Akli dengesi bozuk iması yapıyor:P)

* Heechul: Eğer 15 üyeyi birden kabul etmeyeceksen, nasıl ELF diyebilirsin ki kendine?

* Donghae: İnsanlar mutlu oldukları için gülümsemezler, gülümsedikleri için mutludurlar. (pozitif olun diyor çocuk)

* Eunhyuk: Donghae’yi ilk gördüğümde, ondan gerçekten hoşlanmıştım.

Donghae: NE?

* Bir TV programında şu laf sokma yarışması sırasında;

Elemanın biri: Lakabının Cinderella olduğunu duydum. Sen Cinderella isen ben Pamuk Prensesim.

Heechul: Tabi ki. Pamuk Prenses olduğunu kabul ediyorum. Peki…yüzün zehirli elmayı yediğin için mi bu halde?

* Heechul: Bir kadın ne kadar büyük bir hata yaparsa yapsın, bir erkek asla ona el kaldırmamalı. Çok istiyorsa, diliyle (sözleriyle) dövebilir.

* Siwon: Yesung arkanızda dikilirken garip hissediyorsunuz.

Sunucu: Neden?

Siwon: Garip bir havası var.

Kangin: Bir tür suikastçı gibi.

* Kibum: Binlerce söz sarf etmektense yaslanacak bir omuz vermeniz yeterli.

* Leeteuk: Çocuğun olsa adını ne koyardın?

Eunhyuk: Eunhae. (Seni fan service manyağı seni:P)

* Heechul: İletişim kurmak zor olsa da, sizi anlama konusunda Hangeng Koreli kapı komşunuzdan bile iyi.

* Heechul: İyi bir insan olarak yaşamaya çalıştım ama aslında iyi olmamın hiçbir faydası yokmuş…hayatta kalmak için acımasız olmanız gerek.

*Donghae: Aslında Super Junior dediğimiz Leeteuk ve çocuklar.

* Fan: Oppa, Donghae Oppanın dizisini izledin mi?

Eunhyuk: Hayır.

Fan: Neden?

Eunhyuk: Çünkü sıkıcı görünüyordu.

* Donghae Sungmin’in müzikalinden övgüyle bahseder ve üyeler ne zaman müzikalde yer alsa gururla desteklediğini anlatır.

Eunhyuk: Ama benim müzikalimde uyuyakalmıştın.

Donghae başta anlamazdan gelir, üyeler “neden” diye sıkıştırınca;

Donghae: Çünkü Eunhyuk’un rolü sıkıcıydı. (intikam:P)

* DJ: SJM fan meeting’te hayranların en çok sabırsızlanması gereken performans hangisi sizce?

Siwon: Kyuhyun’un solosu.

Eunhyuk: Çünkü o kadar sıkıcı ki o arada fanlar mola verip, dinlenebilirler.

Siwon: Tuvalet ihtiyaçlarını falan karşılayabilirler. (Tayvan’da bir radyo programı)

* Shindong’un radyo programı SSTP’de;

Ryeowook: Donghae Hyung neden programa gelmedi?

Shindong: Çünkü onunla iletişim kurmak imkansız.

Eunhyuk: Adını bile anmayalım. Donghae 0 dil konuşabilen ilk Koreli ünlü. (Evet daha bugün yine yeni yeniden Hae İngilizce bilgisizliği yüzünden twitterda tiye alındı Hyuk tarafından)

* ELF: Donghae, sana her zaman sadık oldum. Sen de beni aldatma!

Kyuhyun: Donghae’yi benimle aldatabilirsin.

* Leeteuk: Kanatlarımın tekrar oluştuğunu hissediyorum, üstelik bu kez seksi kanatlara (hot wings) sahip oluyorum. Onlara tekrar ulaştığımda, hayata dönebileceğim.

Heechul: Belki de önceki hayatında tavuktun. (Hot wings:P)

* Heechul: Kazandığım şey hayal gücü ve fantastik bir dünya. Gerçeklikle bağımı tümden kaybettim. (Yorum sizin)

* Leeteuk: Sungmin üyeler içinde en normalimiz. Onu anormal yapan şey de bu normallik. (Bu alıntıya yeni rastladım ve oha dedim, Teuk tam da benim düşündüğüm şeyi söylemiş)

* Eunhyuk: Eğer hayatta kalmak istiyorsanız, Donghae’nin sürdüğü arabaya binmeyin. (Nitekim Siwon’un bu konuda acı deneyimleri var. “Ah Donghae”)

* Eunhyuk: Kazanırsam, benim başarım. Kaybedersem sizi suçlayacağım. (Dream Team programında Suju üyelerine)

* Eunhyuk: Yesung Hyungla alakalı garip şeylerden biri, yalnız kalınca çok sıkılması. Heechul’un sıkılmadığını çünkü kedisi olduğunu görünce kıskandı ve “Yalnız olmak istemiyorum, ben de evcil hayvan edineceğim” dedi. Bunu bana pek çok kez söyledi durdu. Birkaç gün sonra evimizde bir kaplumbağa vardı…ve adı “Küçük Patates”ti.

Yesung: ‘Tatlı’ Küçük Patates!

Eunhyuk: Hmm, demek adı bu. Neyse, sürekli onunla konuşuyor ama kaplumbağa o kadar küçük ki, hiçbir şey yapmıyor, hareket bile etmiyordu. Sadece gözlerini kırpıyordu. Hyung bir kaç gün sonra gelip “Sıkılıyordum…artık daha çok sıkılıyorum” dedi.

* Heechul: Yapacak bir şey yok. Ben, Kim Heechul, kadınları başarılı bir şekilde kendime aşık etmek için gelmişim dünyaya. Bu benim hatam değil. Benim seçimim de değil. Bu yüz annem ve babamın eseri! (ccc Heechul reyiz ccc)

* Eunhyuk: Her şeyi uzaklaştırıyorsun benden.

Donghae: Asla kendimi senden uzaklaştırmadım.

* Eunhyuk: Dört dakika içinde sadece on saniyelik bir bölümüm var. O on saniyede elimden gelenin en iyisini yapmak için sahneye çıktığım anda her şeyi siliyorum zihnimden.

* Kangin: Elveda demeyeceğim çünkü sonsuza dek Super Junior’ın bir üyesi olacağım.

* Heechul: Hangeng’le olan ilişkimi açıklamak güç. Ülkeler bizi ayıramaz çünkü yürekten anlaşıyoruz. (Burada ağlıcam artıkT.T)

* Soru: Eunhyuk senin için neyi ifade ediyor?

Donghae: O kelimelerle anlatamayacağım biri…

* Eunhyuk: Bazen provalar ağır geliyor ve tüm gücüm tükeniyor. Ama Donghae o kadar istekli ve hırslı ki, ona baktığım anda tekrar enerjiyle doluyorum.

* Donghae: Katıldığımız programlarda Eunhyuk yoksa bir şeyler eksik gibi geliyor. O olmayınca montajda her şeyin kesilip atılması gerektiğini düşünüyorum.

*Eunhyuk: Bence grubumuzdaki (SJM) en mükemmel kişi Donghae. O çok yakışıklı evet ama sadece dış görünüş olarak değil, karakter olarak da mükemmel biri.

* Leeteuk: En büyük hayalim bir gün tekrar 13 üye olarak sahneye çıkmak.

* Leeteuk: Ben hala ayrılık fikrini kabullenemiyorum. Lütfen bana bunun dünyanın kanunu olduğunu söylemeyin… Ayrılıkları sevmiyorum.

* Donghae (Leeteuk hakkında): Ona 10 yıldır güveniyorum ve bir kez bile pişman olmadım.

* Heechul: Park Jungsoo (Leeteuk’un gerçek adı), 12 üyenin yükü hep senin omuzlarında. Dostum yalnız başına ağlayamazsın bile. Yorulduğunda bize yaslan, olur mu?

* Eunhyuk: Şimdi insanlar çok farkında değil belki ama inanıyorum ki gelecekte bir gün farkına varacaklar ve diyecekler ki; Super Junior adlı bir grup vardı ve aslında iyi ve başarılı bir gruptu.

* Henry: Gözlerim o kadar da küçük değil ve evet, her şeyi görebiliyorum. Hepinizi görebiliyorum…her birinizi!

* Henry: Onlar fazla seksi değil mi? (Grup arkadaşları hakkında)

* Sungmin: Çince yemek yemek kadar zor.

Eunhyuk: Çince yemek yemek kadar kolay. (He canım, he oğluma. Bilmesek Çinceni:S)

* Kyuhyun: Merhaba millet, benim adım Kyurustanio Ronaldo. Hobim başkalarının dediklerini umursamamak.

* Leeteuk: Ben bir EunHae hayranıyım.

* Donghae: Ben bir balığım, ama Mokpo’dan gelmedim. Doğu Denizinin kalbinden geliyorum. (Mokpo aslında Donghae’nin memleketi. İsminin anlamı ise “doğu denizi”. Rolüne fazla kaptırdı çocuk dokunmayın.)

* Kangin: Ne zamandan beri ELF bizi koruyor ki? Super Junior olarak bizim ELFi korumamız gerek.

Vee böylece yazımızın sonuna geldik. Bu da asla devamı gelmeyecek seri(!) yazılarımdan oldu. Bir gün devamını yazasım gelir diye her ihtimale karşılık başlığa 1 ekleyiverdim. Neyse gitmeden son bir alıntı.

* Eğer kendinizi kötü hissediyorsanız, sıçın! (şsldkfjgh sizce bu kimin lafı? hadi bıkılım)

Cevap: Yeterince kişi tahmin etti bence. Eunhyuk’a ait son cümle efenim.

Super Junior’ın Müzik Serüveni 2- Hırçın Çocuklar

Geldik en sevdiğim Suju dönemlerinden birine. Ancak onun öncesinde, henüz ilk yazımı okumadıysanız sizi şuraya alalım.

Elimizde içeriği sağlam, çok renkli bir albüm var. Bu yüzden yazıyı vaktiniz olunca, baştan sona okumanızı tavsiye ediyorum, hatta emrediyorum, okuyunuz 😛

Bildiğiniz gibi Super Junior’ı en son alt grup maceralarında bırakmıştık. Grubun ikinci stüdyo albümünün gelişi hayli gecikti aslında. Başta açıklanana göre albüm 2006 sonunda gelecekti ancak Ağustos’ta Heechul’un kaza geçirmesi ile askıya alındı. Bununla da bitmedi, 2007 Nisan’ında bu kez Suju üyeleri Kyuhyun, Leeteuk, Shindong ve Eunhyuk bir trafik kazası geçirdiler. Shindong ve Eunhyuk kazayı ufak sıyrıklarla atlatsa da, aynısı Leeteuk ve özellikle Kyuhyun için geçerli değildi. Kyuhyun bir kaç gün komada kaldı, sesini kaybetme tehlikesi yaşadı ve hastaneden taburcu edilmesi için üç ay beklemesi gerekti.

Ancak sonunda, 20 Eylül 2007 günü geldiğinde grup tam kadro dönüşünü gerçekleştirdi. Altta klibini bulabileceğiniz Don’t Don parçası ile…

Aslında albümün özeti alttaki performans. Ancak ben bununla yetinmeyeceğim çünkü müzikal anlamda çok dolu bir albüm var elimizde. Bu albümde ilk albümden farklı olarak, grup farklı türler arasında resmen mekik dokuyor. O yüzden alttaki performansı bir izleyin bakalım, sonra detaylı albüm incelemem gelecek. Marry You’nun Suju orkestrası tarafından icra edilen jazz versiyonu, Don’t Don’dan bir kuple ve A Man In Love’ı bulabilirsiniz.

İkinci albüme dek şirin ve eğlenceli bir imaj sergileyen grup, bu albümle birlikte asi bir imaj benimsedi. Çıkış parçası Don’t Don’un sert rock altyapısı, grubun imajı ve hal ve tavırları da bunu destekliyordu. Bu açıdan sevdiğim bir konsept bu albümdeki.

Don’t Don neredeyse her SJ konserinde repertuarda kendine yer bulan parçalardandır. Ancak sanırım benim favori performansım Super Show 2’deki. Performans öncesi yayınlanan VCR’ı ayrı, performansı ayrı seviyorum. Özellikle performanstaki kavga sahneleri, dönen sahne, ardından Henry’nin kemanıyla gelişi…vs.vs.

Don’t Don Kore alfabesi ile yazıldığında bir kelime oyunu içeriyor. “Don” Korece para, “Donda” ise çıldırmak demek. Şarkı paranın en önemli şey olduğu ve riyakarlığın alıp yürüdüğü günümüz dünyasını eleştiren sözlere sahip. Don’t Don aynı zamanda güçlü gitar ve bateri riffleri ve keman solosu içeriyor. Müzikal anlamda da oldukça zengin bir parça. Favorilerimden olmasının bir nedeni de bu. Bu söylediğim bütün albüm için geçerli, altta bolca örneğini göreceksiniz. Albümün genel sound’undan bahsetmeye devam edersek, albümde yine pek çok ballad da var. Bunun haricinde retro R&B’den, 80ler tarzı dans parçalarına kadar geniş bir yelpazede parça bulmak mümkün. Bu albümde aynı zamanda grup üyeleri de söz yazımına katkıda bulunmaya başladı ve albümün yapımındaki pek çok aşamada aktif olarak yer aldılar.

Bu dönemin en sevdiklerimden olmasının bir nedeni de albümü tanıtmak için kullanılan parçaların (Don’t Don, Marry You, A Man In Love) en sevdiğim Suju parçalarından olması. Şimdi uzunca albümün ilk versiyonundan bahsedeceğim ama bununla bitmeyecek. Repackaged yorumlarımı da mutlaka okuyun zira onlar için bile ayrı yazı yazılabilir.

Bu albümde konsept değişse de Bubblegum bir parça yine mevcuttu, Sapphire Blue (Canlı performansını buradan izleyebilirsiniz). You’re My Endless Love albümdeki sevilen balladlardan (Canlı performansı). Hate U Love U albümde en sevdiğim balladlardandır (Canlı performansı). Disco Drive yine albümdeki favorilerimden, saksafon ağırlıklı melodisini ve jazzy havasını seviyorum. Burada yine bir canlı performans arası verelim, canlı performanstaki mix’in orijinal parçadan farklı olduğunu da ekleyelim.

Albümdeki bir diğer parça sözleri Sungmin, Donghae, Leeteuk ve Eunhyuk tarafından yazılan ve orta tempoda bir parça olan I Am. Albümdeki etkileyici balladlardan biri de She’s Gone, canlı performansını da şuradan izleyebilirsiniz. Orta tempoda parçalardan Missin U yine albümde sevdiklerimden. Sanırım albümün tamamını sevdiğimi şu ana dek anladınız. Bu parçada yer yer disco havası var altyapıda, özellikle onu seviyorum.

O dönemlerde Suju’da dikkat çeken bir başka şey de albüm tanıtımı için çok sayıda parçanın kullanılması (bu albüm için Don’t Don, Missin U, Marry You, A Man In Love), Missin U da ilk dönemlerde Don’t Don ile beraber albümün tanıtımında kullanılan parçalardandı. Altta iki parçanın performansını izleyebilirsiniz.

Of sırada yine sevdiğim bir parça, Mirror. Yine orta tempoda bir ballad diyebiliriz ve müzikal altyapı açısından, yani enstrümental anlamda kulağa hitap eden parçalardandır. Hatta Disco Drive gibi bu parçayı da jazzy parçalar sınıfına alabilirim. Canlı performansı yine mevcut elimizde, izlemek için tıklayınız.

Yine geldik bir klasiğe. Bu albümden çıkan klasikler bitmiyor, sanırım artık neden favori Suju dönemlerimden olduğunu anlamışsınızdır. Our Love tabi ki. Nasıl desem bilemiyorum, böyle hem hüzünlendiğim hem de garip bir şekilde mutlu hissettiğim Suju parçalarından. Vokallerine yine değinmiyorum bile. Altyapısı da yine zengin parçalardan, özellikle keman ve piyano kısımlarını seviyorum. Bu şarkının “fanchant”i de efsanedir. Ayrıca bu şarkı performanslarında Suju genelde cıvıtır, izleyiniz inanmıyorsanız. Özellikle Kyu’nun tize çıkarken Shindong tarafından tepiği yemesi ve salak Hyuk’un kendini beğenmiş bir şekilde fanchante eşlik etmesi. Bu performansta “fanservice” olayı ile feci dalga geçiyorlar bir de.

Albümdeki nostaljik havaya sahip, hareketli parçalardan bir diğeri de Midnight Fantasy. Ve yine bir ballad olan Thank You da albümden bir diğer parça. Bu parça müzikal olmanın yanı sıra, vokal anlamında da jazz havasına sahip. Son olarak bu kadar parça yetmezmiş gibi Song For You adlı bonus parçamız var, yine hareketli, hafif bubblegum bir parça.

Maceramız bitti sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Daha yeni başlıyoruz.

Albümden gelen ikinci single ise Marry You oldu dediğim gibi. Bu parça Suju klasiklerinden olmuştur artık bildiğiniz gibi. Önce klibini izleyelim.

Marry You aslında albümün yukarda uzun uzun bahsettiğim ilk versiyonunda da yer alıyordu. Ancak farklı bir versiyonu B versiyonuna dahil edildi. Bu versiyondaki diğer parçalara az sonra geleceğim ama parçaya dönersek, Marry You gördüğünüz gibi ilk singledaki sert ve karanlık imajla tamamen tezat oluşturuyordu.

Marry You demişken, efsanevi SS1 performansını paylaşmazsak olmaz. Yalnız bu performans Suju’ya değil, ELFe ait. Dur bak dağıldım yine 😥

Marry You haricinde B versiyonundaki diğer yeni parçalar A Man In Love, A Man In Love (Remix) ve The Girl Is Mine (canlı performansı için buraya) idi. Şimdi A Man In Love hakkında diyecek sözüm çok çünkü çoğunlukla “Acaba bu favori SJ parçam mı?” diye düşündürür beni bu parça. Bu parça ile ilgili beni düşündüren bir diğer şey ise nakaratının olmaması. Bir diğer kendi açımdan ilginç bulduğum detay ise genelde remix sevmeyen biri olarak bu parçanın remixini daha çok seviyor olmam. Bu albümün tüm versiyonları içindeki favori parçam olduğu kesin. Neden bu kadar sevdiğime gelirsek. Vokalleri, altyapısı, verdiği gaz diye gider ama sanırım en çok ritmini seviyorum.

Bu parçaya klip gelmese de albümde “yarı single” sayabileceğimiz parçalardan çünkü B versiyon tanıtımındaki performanslarda tercih edilen parçalardan oldu. Bu yüzden elimizde pek çok canlı versiyonu mevcut. Mesela alttaki performans 2007 Mnet Music Festival’den. Bu törende Suju aday gösterildiği 7 kategoriden 3’ünde ödülü kucakladı -ki bunlar içinde “Artist of the Year” da bulunuyor. Performans hakkında tek eleştirim o korkunç, yamalı kıyafetlere olacak (bundan daha korkuncunu TVXQ “Keep Your Head Down”‘da giymiş olsa da…). Gerçi daha favori A Man In Love performansıma gelmedik, merak etmeyin.

Yazının sonlarına gelirken yine A Man In Love performansları paylaşıcam çünkü bu parçanın performanslarına pek takıntılıyım. İlki az önce bahsettiğim favorim. SS2’yi başlatan performans olan bu performans acayip gaz veriyor, zaten bu konsere de biraz takıntılıyım, sayısız kez izlemiş olabilirim. Bir alttaki de SS3 konserinden şukela bir performans.

Yazıyı kapatırken söylemem gereken bir şey var. Normalde bu yazıda 3. albüm çıkana dek ne olduysa paylaşacaktım ama yazmaya başlayınca anladım ki imkansız. O yüzden ara faaliyet ve alt gruplardan kısa bir yazı ile bahsedeceğim büyük ihtimalle. Şimdilik bu kadar(!)