Müzik

Başlık bulma sorunsalı…Kimbap…Anladınız.

Son zamanlarda neler dinliyorum biraz bahsedeyim, zira film, anime ya da dizi izlemek dönem dönem sıkıyor ama müzik dinlemek asla sıkılmadığım uğraşlardan biri. Hatta nefes almak falan gibi diyebilirim.

Şimdi onca müzik yazısının yayınlandığı blogda neden işin kökenine indiğimi ben de bilmiyorum, sadede gelelim.

İlk bahsedeceğim Japon bir grup. Pyramidos gypsy tarzında müzik yapan, Balkan müziklerine sarmış bir grup. Tabi Türkiye de o coğrafya ve kültürün bir parçası olduğundan biz de gruba ilham verenlerdeniz sanırım. Youtube adreslerinde yaptığım derinlikli araştırmalar sonucunda Türkiye’yi ziyaret ettiklerini de öğrendim.

Şarkıları inanılmaz eğlenceli, dinleyen yerinde duramıyor. Ben de tanıtımlarına biraz katkı sağlamak istedim. Teflerinizi alın, aşağıdaki şarkılarda kopun diyorum.

Japonlardan devam edelim o halde. O kadar zamandır Jrock dinlerim ama sanırım muhafazakar bir şekilde eskilere kök salmışım. Gerçi bu grup daha ziyade pop-rock diyebileceğimiz bir kulvarda. Monkey Majik yeni keşfettiğim ama bundan sonra peşini bırakmayacağım bir grup oldu. Yeni gelecek şarkılarının teaserı yayınlandı mesela ve ben merakla bekliyorum. Teasera baktıysanız “Bir Japon nasıl bu kadar iyi İngilizce konuşur?” demiş olabilirsiniz, hemen açıklayalım dört kişilik grubun iki üyesi Japon, diğer iki üye ise Kanadalı kardeşler oluyor. Bir şarkı dinleyelim o halde.

Bir de kpop dinliyoruz malum. E B2ST sevgimden de her daim bahsederim buralarda. Yeni albümleri gelir de ben dinlemez miyim? İnsanların fark etmesi için bu albüm gerekti ama bir yıldır usanmadan diyorum Fiction and Fact muhteşem bir albüm deyu, neyse geç olsun güç olmasın diyoruz. Bütün şarkılarına bayılsam da son iki gündür en çok It’s Not Me dinliyorum delice.

T-ara son günlerde skandallarla ortamı dağıttı. Kişisel hayatlarında nasıldırlar bilmem ama hep söylediğim gibi şarkılarını sevdiğim nadir kız gruplarındandır, doğal olarak son singleları Day By Day’i de pek sevdim. Biraz Britney’nin “Ana ben bi suçluya aşık oldum” şarkısı tadında olsa da seviyoruz. Tabi bir de nakaratta bozuk bir İngilizce ile yazılmış cümle var ki, o ne yahu. “I’ll must be stay here day by day” hmmm, grammar anlattırmayın bana şimdi arkadaşım. Bu arada yeni bir single ile dönecekler Ağustos’ta, son dönemde olanlara karşın. Yolgeçen hanına dönen grupta nasıl gelişmeler olacak göreceğiz.

Bir de bugün kendime klasik müzik ziyafeti çektim. Entel görünmeye falan çalışmıyorum-zaten çalışsam üstte Kpop parçaları olmazdı- ama insanlar bu müziği nasıl oluyor da sevmiyor anlamıyorum. Yani zevk işi belki ama yok yahu, müzikten az da olsa anlayan, en azından notaları sayabilen biri sevmeli bence. Sevin, sevdirin ve dinleyin.

Piyano her zaman benim için ayrı bir yere sahiptir. Bu yüzden illa ki klasik müzik seanslarımda yer alır. Lang Lang’ın orijinal stilini ve sert tarzını seviyorum. Liszt piyanosever herkesin sevdiği bir isimdir. Hungarian Rhapsody de benim geçişlerinin hastası olduğum bir Liszt eseri, zaten daha önce de blogda kimsenin ilgilenmediği bir yazıda Maksim Mrvica yorumunu paylaşmıştım. Sıra Lang Lang’da.

Bu arada Kpopa dönüş yapalım, Suju albümün yeni versiyonu ile Ağustosta dönecek. Bu versiyonda önceki on şarkıya ek olarak dört yeni parça var. Merakla beklerken Sexy, Free and Single albümünü dinlemeye devam edelim. Hyuk’cumun sözlerini yazdığı Gulliver gelsin. Bu arada bu şarkıyı ne zaman dinlesem savaşa falan gitmek istiyorum, özellikle son 30-40 saniyelik kısmında.

Neyse böyle dan diye bitireyim bence yine. Bitti.

Korece ve Japonca Şarkılardaki Türkçe Sözler

Evet, gözleriniz sizi yanıltmıyor sevgili arkadaşlar. Biz uzak doğuluları seviyoruz, onlara bayılıyoruz ancak onlar da bize karşı boş değiller. Gün geçmiyor ki sürekli Koreli ve Japonları dinleyen kulaklarım yeni ve heyecan verici bir dizeye denk gelmesin, kulağım nasıl denk geliyor, böyle bir deyim var mı bilmiyorum. Tek bildiğim, seviliyoruz arkadaşlar ve bütün dünya Türkçe konuşuyor!!!

Şimdi sizlerle Koreli ve Japonların bize şarkıların içinde verdikleri gizli mesajları paylaşacağım ve gözleriniz yuvalarından fırlarken, “Evet” diyeceksiniz “Evet, yıllarca umutla bugünü bekledim.” Sonunda değdi uzak doğu emekçileri, yaptıklarınız karşılıksız kalmadı! Twitter’da google translate ile yazılan Merhabalar, seni sebiyorumların çok ilerisindeyiz artık.

İlk örnek Bigbang’den. Sürekli dinliyorsunuz belki, Taeyang Sırma su içince de heyecanlandınız, fakat bir an durup, bundan daha fazlası olabileceğini düşündünüz mü? Hayır düşünmediniz ama ben düşündüm ve BB şarkılarındaki titiz araştırmam sonucunda buldum. Tiopişi “Stupid Liar” ile meğer Türklere sesleniyormuş. Alttaki videoda 2.06’da “İyiliğin için” gibi anlamlı bir sözle Türk hayranlarına göz kırpan, selam çakan ve bunun gibi bilimum aktivitede bulunan sevgili TOP, teşekkürler.

Aslında Jpop’u da unutmamak gerek, Kame ve Yamapi yıllar yıllar önce bize çok güzel bir mesaj vermişler bile. Taa 7 yıl önce bile Türkiye’de hayranlarının olabileceğini öngören insanlara ben sadece şapka çıkarırım. Bilmiyorum belki selam durup, her yerlerinden öpebilirim de, kafam karışık. Konuya dönersek, Kame ve Pi, Türk kızlarının tipik özelliği olan kara kaşı adeta bir halk ozanı maharetiyle şarkılarında kullanmışlar. Aynı şarkının ismi ve müziğiyle İspanyol hayranlara da selam göndermesi, Jpop’un yunivörsıllığını göstertiyor. Buyrunuz 1.21’de Yamapi ve Kame “kaşı kara” diyerek bizlere duygu dolu anlar yaşatıyor.

Ahh Atsushi, Atsushikun… Bunu yapmana hiç gerek yoktu. Ben seni zaten seviyorum ama son dönemlerde aklım çok karışık *ellerine bakar* o Koreli maymun çocuk aklımı çok karıştırıyor, ancak bilirsin sen beni… Şarkının daha girişinde bana “ısır beni” demen, tamam kabul ediyorum, pek masum bir itiraf değil, ancak etkilendiğimi inkar edemem. Gerçi bizim kızlar “Bu çocuk senlen ciddi düşünmüyor” dedi ama ben yine de…dur yahu, sana neden çocuk dediler onu hiç sorgulamadım. Neyse. Konuşuruz sonra, öptüm.

Çocuklar, yapmayın bunu. Tamam sizle çok iyi anlaşıyoruz, ben de biraz küfürbaz olduğum için benden etkileniyor olabilirsiniz ama şimdi herkes size küfür öğrettiğimi falan sanacak. Teuk radyoda arkadaşlığımızdan bahsettikten sonra (detaylar şu yazıda), herkes benden bilecek. Ben yabancı birini bulduğu anda “Hestırpezıvenk” tarzı küfür öğreten, terbiyesiz biri değilim. Kyu senin de 0.59’da “sıçarım” dediğini duymamış olayım.

Yalnız Suju mesajı vermekte gecikti, 4 sene kadar önce dongsengleri SHINee atı alıp, Busan’ı geçmişti bile. Daha çıtır günlerinde bile-ki nasılsa hala çıtırlar- bizim veletler abilerine nanik yapıp onlardan önce bir mesajla Türk sevenlerine ulaşmışlar. Onlar da Hallyu dalgasının yurdumuzda şiddetle eseceğini önceden hissetmiş olacaklar ki şarkılarına kısa bir Türkçe söz eklemişler. 0.53’te “İşim yok” diyerek, yurdum gençliğinin umursamaz tavrını, başkaldırışını çok güzel yansıtmışlar. Genç her yerde genç, öyle değil mi kızancıklarım, nunasının gülleri?

Bu belki yine gereksiz yazı dizilerimden birine dönüşebilir ve devamı gelebilir. Şimdilik alttaki efsane ile yazıyı sonlandırmak isterim.