Shoujo Severlere…

Seviyorum şu shoujo mangaları. (Damdan düşer gibi girdim, farkındayım) Hep aynı şeyi anlatıyorlar belki, gidişatı tahmin etmek pek zor olmuyor, öyle depderin köşeli bucaklı karakterler barındırmıyor ama görevini yerine getiriyor neticede. Nedir bu? Keyif vererek, sıkmadan okutuyor kendini. En klişe ve öngörülebilir olanı bile severek okunabiliyor. Klişe demişken nedir bu klişeler biraz açayım.

Öncelikle shoujo manga nedir? Kızlara hitap eden, aşk meşk davalarının ağırlıklı olarak işlendiği mangalara verilen isim. (Bu da benim yaptığım dandik tanım) Kendimce bu mangaların ortak özellikleri, olmazsa olmazlarını listeledim aşağıda, es geçtiğim şeyler olabilir.

1. Öncelikle böyle bir kural olmasa da olayın lise ortamında geçmesi elzemdir.

2. Kızımız sakar, şapşal ve güzel olmasına rağmen nasılsa ilgi çekmeyen bir tiptir. Bazı durumlarda ise güzel olmasına rağmen bunu ortaya çıkaramaz, erkek fatma – nam-ı diğer tomboy olabilir, yada modadan fersah fersah uzak olabilir.

3. Erkek karakter ise tam da bu durumun tersine yakışıklı, cool, okulun popüler çocuğudur. Bazen çok çapkındır, çıkmadığı kalmamıştır bu karakterin, bazense ayağına kadar gelen, önünde sıraya dizilen hatunları acımasızca reddeden kaba herifin biridir.

4. Erkek karakterimizin mutlaka ailevi bir sorunu vardır ve kişiliğindeki pürüzler mutlaka buna bağlanır. Mesela annesi terk etmiştir, bu yüzden kadınlara güvenmemekte ve kaba davranmaktadır.

5. Esas kızımız ve oğlumuz yakınlaştığı anda okuldaki kızlar mutlaka tepki gösterirler. Esas kıza dünyayı dar ederler, bazen işi dövmeye kadar vardırırlar. Ecnebi mekteplerinde “bullying” sık rastlanan bir vakadır zaten, yani ezikler (losers) mutlaka aşağılanır, dışlanır. Ki bu sadece mangalara has bir durum değildir, Japon okullarında bunun çok yaygın olduğunu duymuştum.

6. Olay genelde ikili ilişki olmaktan çıkar, aşk üçgeni, dörtgeni şeklinde genişler (nasıl bir cümle bu?) Yani başta kimselerin beğenmediği kızımızın talipleri artar, e oğlana dünya aşık zaten!

7. Başta tam bir “odun” olan oğluşumuz evrim geçirir, sonlarda artık kızın kölesidir, onu sürekli zor durumlardan kurtarır, şaşırtan jestler yapar.

8. Bunun haricinde sinema, dizi vb. artık aşkı anlatan ne varsa onlarda kullanılan genel kural vardır. Nedir bu? Tabi ki yanlış anlamalar ve bunların sebep olduğunu zibilyon adet ayrılma- barışma seansları.

Yani sonuçta özgün shoujo bulmak zor gerçekten, yada bu bana has bir başarısızlık. Ancak bu onları sevmemi ve dönem dönem deli gibi sarmamı engellemiyor. Tahmin edeceğiniz üzere şu dönem öyle bir dönem. Aslında bu yazının amacı da son zamanlarda okuyor olduğum mangaları tanıtmaktı, ama ben yine gevezelik ettim, hatta çok anlıyormuşum gibi shoujo incelemelerinde bulundum. Artık sadede gelmenin vaktidir.

Kaichou Wa Maid Sama

Aslında son zamanlar dedim ama bu mangaya başlayalı 1 ayı geçmiştir. Ancak kendisi ongoing olduğundan yavaş yavaş okumaya, 2 günde silip süpürmemeye karar verdim, bu kararı uygulamada da gayet başarılıyım şu ana dek. 10 gün kadar önce animesi de yayınlamaya başlamıştır bu arada, onu yorumlamadan önce konusundan bahsedelim.

Elimizde yukarda ilk kuralda da belirttiğim gibi bir lise var. Bu lise önceden erkek lisesi iken karma sisteme geçmiştir, kız öğrenci hala azınlıktadır. Misa ise öğrenci konseyi gibi bir şeyin başkanıdır ve oldukça despot bir kızdır. Okuldaki erkeklerin dizlerini titretmekte ve sıkı bir yönetim sürdürmektedir. Gayet de güzel olmasına karşın o kadar korkutucudur ki ona bakmak erkeklerin aklından bile geçmemektedir. Ancak Misa’nın bir de sırrı vardır. Maddi durumları kötü olduğundan çalışmak zorundadır. Part time olarak bir cafede garsonluk yapmaktadır. Bu cafe diğerlerinden farklıdır tabi. Çalışanların hepsi bayandır ve genelde cosplay tadında takılmaktadırlar. Yani sık sık konsept değiştirmekte ve buna uygun giyinmektedirler. Bazen hizmetçi bazen erkek kılığına girerek erkek müşterilerin gözüne gönlüne hitap etmektir görevleri.

Okulda oldukça sert biri olduğundan, Misaki’nin istediği son şey hizmetçi önlüğüyle, şirin şirin dolaşırken yakalanmaktır. Erkek karakterimize gelelim, Usui tabi yakışıklıdır (ki bayılırız ailecek) ve tabi kızlar ona bayılmaktadır, ama Usui gelen hiç bir teklifi kabul etmemekte, hatta teklif edenleri oldukça kaba bir dille başından savmaktadır. Misaki de biraz feminist olduğundan ona gıcık olmakta ve yakaladığı yerde saldırmaktadır. Bir de Usui notlarda da onu geçmektedir, bu da ayrı sinir bozucudur. Tabi ki Misaki’yi cafede görüp sırrını keşfeden kişi Usui olur. Geri kalan kısmı şuradan okuyarak öğrenebilirsiniz 🙂

Animenin ilk bölümünü izledim. Güzeldi ama öyle muhteşem de değildi. Çizimler yeterince iyi değil gibi geldi, bir de 13 bölüm planlanmış sanırsam. Oysa ki manga 47. bölümünde ve devam etmekte. Bu yüzden muhtemelen pek çok detay atlanacak ve saçma bir yerde bitecek Kimi Ni Todoke gibi. Bu yüzden tavsiyem mangasını okumanız, shoujo severlere istediklerini veriyor diyebilirim. Yine de mangadan sonra animeye geçilebilir. Şuradan izleyebiliriniz.

Kyou, Koi Wo Hajimemasu

Yine ongoing ve yine 47 bölümü yayınlanmış bir manga. Bence üstteki mangaya göre daha sürükleyici ve eğlenceli. Hatta daha gerçekçi diyebilirim. Konumuz şöyle: Manga Tsubaki’nin lisedeki ilk günüyle başlar. Tsubaki dersler konusunda biraz hırslıdır ve istediği liseye giremediği için hayal kırıklığına uğramıştır. Görünüş olarak da pek umut vaad etmemektedir zira saçını iki yandan örüp dizaltında bir etekle dolaşan yani modayla zerre ilişkisi bulunmayan biridir. Kendi saçı konusunda özensiz olmasına karşın, hergün kızkardeşinin saçını o yapmaktadır ve kızkardeşi bu nedenle arkadaşları ve erkekler tarafından beğenilmektedir. Yani bu iki kardeş taban tabana zıttır.

Lisede ilk gününde okul adına 1. olarak Kyouta adlı bir çocuk konuşma yapar. Tsubaki ona gördüğü anda gıcık olur. Oldukça rahat bir çocuktur ve omzuna kadar gelen uzun saçları vardır. Tsubaki onun bu karakter ve tiple nasıl birinci olduğunu anlayamaz. Tsubaki sınıfa gittiğinde üzülerek fark eder ki yanyana oturmaktadırlar ve Kyouta onu görür görmez saçı ve giyinişiyle dalga geçmeye başlar, Tsubaki sinirlenerek onun saçını keser. Kyouta tabi ki çok sinirlenir. Tsubaki de telafi etmek için Kyouta’nın saçını düzeltmek için keserek yeni bir model verir. Tam bir hergele olan Kyouta, bunun üzerine Tsubaki’yi şap diye öper ve onun bütün ilklerini çalacağını iddia eder, olaylar gelişir. Devamında onların fırtınali ilişkilerini izleriz, tabi ikisi de değişir zamanla. Tsubaki görünüş, Kyouta karakter olarak. Artık devamını da şurdan okuyak öğrenebilirsiniz, ki shouja severlere tavsiye edilir.

chibi hallerini de yerim 🙂

31 comments on “Shoujo Severlere…

  1. Shoujo’larda olmazsa olmazlarına katılıyorum. Harbiden bunlar olmasaydı onlara soujo diyemezdik vede bu kadar sevemezdik. Nihahaha aklıma şirinlik abidelweri ve bu zamana kadar okuduğum vede izlediğim çiftler geldi. Onların bu halleri bende iz bıraktı ve delicesine sevdim. Acılarına sevinçlerine ortak oldum. Hatta itiraf ediyorum deli deli ağladığım zamanlar bile oldu ama hiç pişman değilim. Bu arada manga tanıtımlarına bakmadım çünkü okusam , okumak isteyeceğim ve tekrar pc den ayrı kaldım. O yüzden bu işkenceyi kendime yapmadım. Neyse çok konuştum gidiyorum 😀
    PS. Şuan yine eczanedeyim adamlar reçete geçecekler ben işgal ediyorum. İyi dayanıyorlar valla bana 😀

  2. ehehe tür tanıtmı yapmışsın bu aralar senden ses çıkmıyo derken iyi oldu ben zaten hazırlıklardayım hala (aynı anda 3 anime seyrediyorum ongoingler koptu gidiyo arşiv yapıyorum biraz geliştrym dedim .dneyse işte yine yine yine kafamı kaşıyamıyorum .d yarın sabahlıycam bi de .d)
    neyse dağılmayalım . . .
    shoujo’lar iyidir ilk okuduğum manga da shoujo’ydu.mangaya göre durum değiştiriyord–um ahahaha ama bir oturuşta bitiresi geliyor insanın sonra midesine oturuyo .d bu arada verdiğin manglar da shoujo’nun en iyi örnekleri tabi ben sadece duydum artı listemde duruyolarlardı ahaha bi türlü başlayamamışımdım hele o kyou koi wa hajimemasu ! kaç kere niyetlendim bi türlü başlayamadım arkadaşım üstüne basa basa söylüyodu okumadıysan manga okumadın sen diye deeee hep farklı manglar animeler çıktı öyle kaldı .d kaichou wa maid sama için bişey söyleyemiycem duyduğuma göre ve senin söylediğine göre cidden güzel ama sıralamada o kadar öneclikli değil .d

  3. @ sermin
    shoujo ayrı bir şey. ben aslında hep şaşırtan ve dağıtan şeyleri severim. ama hatun yönümü de kaybetmedim, o yüzden aşk dedin mi akan sular durur. sanırım bu yüzden de shoujolara hayatta sırtımı çevirmem, acımam hep okurum. shoujo okurken anlattığın ruhsal gelgitler konusunda da şunu diyebilirim ki yalnız değilsin ey dost 🙂
    bu arada en kısa zamanda pcne kavuşmanı dilerim. yazıların ve yorumlarından uzak kalmak istemem 🙂 eczane konusunda da eczacılar birliği ve tüm hastalara bir özür borçlusun 😛

    @ ninsan
    asıl senden ses çıkmıyor. ayda bir yazıyorsun, gerçi o zaman da tam yazıyosun 😛 arşiv yap, oku izle ama tanıt aynı zamanda ki biz de yararlanalım.
    shoujo candır diyorum ben de. tanıttığım mangalar konusunda ise yazıda da belirttim zaten. kaichou wa maid sama da çok güzel ve çok tutmuş bir manga (ki animesi yayınlanmakta) ama ikinciyi daha çok beğendim. kaichou’yu ara vererek okuyabiliyorum. 1 buçuk ayda hala 47 chapter’ı bitiremedim ama kyou’ya bir başladım başından kalkamadım, o yüzden biraz daha önde benim için. bence de önce ondan başlamalısın. aslında bir kaç tane daha var beğendiğim shoujo ama onların chapter’ları yavaş yayınlandığından tanıtıp kimsenin ahını almak istemedim 🙂

    • ahaha ama napabilirim ben öğrenciyim kahretsin xD ahaha şu an 2 anime daha başlıycam hazırlık yapıyorum mangaya gelince 1-2 tane buldum ongiongler onidere birinin ismi mahfediyo beni içindeki romantizm ciddiyim ahahaha bide toradora var istersen oku derim bi bak yani .d ehehe herneyse daha 2-3 tane daha var da onidreden bahsetmeyi çok istedim birden xD önümüzdeki 1 hafta felan boşum o yüzden kyoi’ye başlayabilirim yazılarımı yazabilirim =) insanlara ongiong verip yavaş yavaş beklemesine yol açmak zor mesela eğer faster than a kiss’i benim yüzümden okuyan 1-2 arkadaşım ne zaman akıllarına gelse bana bi sürü şay sayıyo o yüzden evet yapma bunu takipçilerine yapma bunu xD

      • ben öğrenciyken pek sallamayan bir tip olduğumdan olsa gerek, herkesten aynı rahatlığı bekliyorum 😛
        ben şu aralar dizi anime izleyemiyorum. tamamen mangalara verdim kendimi. yarın muhtemelen yeni bir tanıtım yazısı yazıcim zaten. gerçi kaichou’nun animesini takip edebilmem beni sevindirdi, benim için büyük başarı 🙂 yarım bıraktıklarımı hatırladıkça içime sıkıntılar basıyor.
        valla o takipçiler bana kızarsa haklı, hep ongoing tanıtmaktayım. neyse yarın yazabilirsem sonunda completed bir manga tanıtıcam 🙂

  4. Ben de girdim şu manga işine nihayet. Ama Kimi ni Todoke’den önce bitmiş bir tane okuyayım dedim. Lovely Complex’e başladım daha yeni. İkisi de shoujo imiş zaten. İyi yaptım galiba Lovely Complex’le başlamakla. Bakalım ne zaman bitireceğim

    • çok doğru ve yerinde bir tercih, animesi de çok güzeldir pek şekerdir 🙂 mangasına hala başlayamadım o yüzden yorum yapamiicim. manga da girip de çıkılamayanlardan. özellikle bir şey izlemek istemedğim zamanlarda hızlıca açıp okuyabiliyorum. yani biraz çerez gibi, tabi bu shoujolar için geçerli bir durum, gayet kafa patlarak okunanları da mevcut. sonuçta bu aleme adım atmana sevindim bu’cum. manga dünyası yeni bir nefer kazandı 🙂

  5. yazılılar bitti derken 2.lere başlıyoruz ama şu an bi 3 günlük felan tailim var veletler saolsun aslında daha farklı planlarım vardı ama bu da yeter bana .d =) yihaaayt tabi o da tam tatil olmicak c.tesi pazar dershanedeyim ama olsun =) 1 gün de yeter .d

    bende nedense bu aralar paso anime seyrediyorum şimdi 5 centimeteres per second var yükleniyo kardeşimin gösterisine gitmeden seyredivericem =) sonra listeye bakıcam bi de arkadaşım çok iyi bi manga buldum dedi ona bakıcam =)
    bu arada toradora’ya gözatabildin mi ??? animesi de varmış duyduğum kadarıyla ben sadece mangaya başladım ama olsun =) bu arada kimi ni todoke’nin 44. chapter’ı yayınlanmış onu okuyorum artı hala devam ediyoruz yuppiiii =) 45-46 görünüyo .d ekleme mi yapmışlar acep 😛 korktuydum iyi geldi bu bana .d

    • benim de bir günlük tatilim vardı onu da iş arkadaşları ile yaptığımız bir şirince gezisi sayesinde haldır huldur dolanarak, bir de deli gibi şarap içerek geçirdik, yarın yine erkenden işbaşı 😦

      toradora’ya başlamadım ninsancım, bir de konuşmuş muyduk toradora ile ilgili, şu aralar hatırlama sorunları yaşıyorum, kusura bakma 🙂

      kimi ni todoke’nin sonlanacağını ben senden duymuştum zaten, sonradan baktım gayet devam etmekte, belli değil ne zamn biteceği, yani macera sürüyor (sen biteceğini nerden çıkardın da beni boş yere üzdün bakim?) bir de live action kadrosunun açıklandığından haberin var mıydı?

      eğer yoksa bu kazehaya:
      http://wiki.d-addicts.com/Miura_Haruma

      bu da sawako:
      http://wiki.d-addicts.com/Tabe_Mikako

  6. eminim güzel geçmiştir =) ama sen yinede ağrı kesiciyi hazırla yarın için =) amaaaan çok sinir bozucu olur yarın işte gitmek ya .d

    toradaora’ya gelince ben bi bakınıver demiştim bi de onidere’ye ama okumanı şiddetle tavsiye ediyorum tarzında olmadı bi bakın işte =)

    ya bende Mango Scans sitesinde 44 chapter gözüküyodu ondan dedim bitiyo heralde sonra bu gün bi baktım 45-46 yazıyo dedim salak ben 😛 live action için bknzzz benim blog’um xd ehehe oraya yorum yazmışsın zaten şimdi sıra onda .d

    • ok canım listedeler, şu yarımlar bitince başlıcam umarım 🙂
      tabi iş sinir bozucu, ama pazar günü erkenden işe gitmek daha da sinir bozucu! sen daha gençsin, öğrenciliğin ne kadar kolay olduğunun farkında değilsin evlat 🙂

      bu arada ben de okumadıysan cutie boy’u tavsiye edebilirim (tamamlanmış), bir de kimi ga suki’yi çooook beğendim ama son chapter’ı beklemekteyim. hatta bir de sequel yani devamı varmış 1 volume süren, ardından o da çevrilirse çok mutlu olcam. bir de aylar önce başladığım vardı aslında hep yazmak istesem de yavaş çevrildiğinden yazmıyordum. rahat 3 ay falan yeni chapter bekledim, ama artık hızlanmış çevirisi yine de kendin karar ver, adı koishi tagari no blue. hepsi için sen ve isteyen herkes tabi linklere bakabilir:

      http://www.mangafox.com/manga/cutie_boy/
      http://www.mangafox.com/manga/kimi_ga_suki/
      http://www.mangafox.com/manga/koishi_tagari_no_blue/

  7. ehehe öğrencilik de öyle acayip bi rahatlık sağlamıyor ki .d bizimkilere bakınca benden daha rahatlar bence =) neyse hayat ilerde ne olacağını bilmeyiz =)

    Hepsini listeye aldım şu an cutie boy çok şirin gözüktü gözüme .d kimi ga suk’nin de çizimleri iyi ayhh hepsini okurum ben işte =) saol tavsiyeler için =)

    • hehe sen öyle san, bunlar iyi günlerin 😛 neyse daha çalışmak için uzun zaman var önünde sanırım. o yüzden telaşa gerek yok 🙂
      cutie boy en ünlü manhwa yazarlarından birine aittir (hwang mi ri) bi milyon manhwa’sı var, şimdi de hot blooded woman’a başladım bakalım. cutie boy’u beğenirsen onla devam edebilirsin^^

  8. evet vaktim var bayaaa =)neyse bakalım gelecek ne getirirse =)

    hwang mi ri =) hatırlıyorum onu ya bi arkadaşla konuşurken bahsetmişti manhwalarına bi bak diye 1-2 tane okumuştum öyle kaldıydı =)neyse şimdi daha ciddi başlarım bakarım felan cutie boy başlangıç olsun =)

    • evet mahwa deyince ilk akla gelenlerden zaten, ben hep duymaktaydım ama önemsemedim pek. şimdi okumaya başladım bakalım. eğlenceli manhwaları var, bir de olaylar karışınca meraktan deli gibi okutuyor kendini 🙂 bitirince beklerim yorumlarını, ben zaten yakında yazıcam bir manhwa yazısı.

      • tamam o zaman ben senin manhwa yazını bekliyorum ama tam oalrak beklediğimi söyleyemem 2 tane manhwa’ya başladım .d biri Do you remember Mogwa ? diğeri de zaten cutie boy ama iksini de bi oturuşta uzun uzun okuyamıyorum bu günlerde ne zaman manhwa/manga okumak için otursam bişeyler oluyo kalkıyorum başından deli oluyorum =)
        ama kyoi koi wa hajimemasu’yu oturdum bitirdim yeni bölüm gelsin diye beklemeye bile başladım .d
        sonra kaichou wa maid sama’yı seyrediyrum .d şimdilik çok iyi gidiyo çıksın da seyrediveriyim modundayım xD

  9. oo süpersin ya dediklerimin hepsine el atmışsın. ben hala başlıcam nana’ya 😦 bakalım umarım yazabilirim ama şu aralar yavaşım yazma konusunda da en son yazımla günlerce cebelleştim. kyou dediğim gibi sarıyor deli gibi. kaichou da giderek güzelleşiyor, ilk bölümü çok beğenmemiştim ama şimdi iple çekiyorum^^

  10. evet bu aralar vaktim boldu ama bu günden itibaren değil gibi .p ahaha geri ödemelerin vakti geldi ödevler için yumurta da kapıya dayandı neyse önemli değil her şey planladığımız gibi rahat gitmiyo .d ben mesela ben ciddi ciddi blog yazmaya başlıycağım zaman düzenli ol 1-2 yazı yazıp 1 ay malzemesiz kalma eğer okuyucuların olursa senden sıkılmasın demiştim ama şimdi yoğun olduğumun farkına varıyorum .p yorumlara cevap vermem bile ne kadar zamanımı alıyor .p sonra taslaklar dolup taştı ayh ne diyim .d
    kyou koi wa hajimemasu cidden sardı kaichou wa maid sama’da usui öldürüyo beni .d ehehe çok eğlceli ya .d
    bu arada nana’ya başla vakit bulursan ciddi ciddi zaten bi oturunca kalkamıyosun .d hem ben senin seveceğinden eminim ya .d

  11. Ninsan, banada Nana’yı önermişti. En iyisi beraber başlayalım kritiğini yaparız bol bol. 🙂
    Bende Kaichou’nun animesine başladım, (manga okuma üşengeci olduğum için) Ama fark ettimki Usui mangada daha güzel çizilmiş. Zaten animedesinde sürekli chibi suratlı görüyoruz. Birde o kapanış klibindeki hallerini görebilcekmiyiz acaba, varmı mangada öle bi sahne. ahahah 😀

  12. @ ninsan
    evet geri ödemeler bekleniyor hanım 🙂 sana güveniyorum 😛 valla blog işi öyle ben de ilk açtığımda merak ediyodum ne kadar devam edebilirim, yazabilir miyim diye ama beceriyorum galiba. tavsiyelerimi beğenmene çok sevindim. ben de eminim NANAyı beğeneceğimden tam bana göre. zamanında sermin’e de demiştim izlicem diye. (ben de önüme gelene söz vermişim, la fea’ya da sözüm var)

    @astrea
    bence de canım beraber başlayalım, sinerjiyi bunda yaratalım 😛 ben lady oscar’a başlıcam demiştim sözüm var o ilk sırada ama ikisini aynı anda takip edebilme konusunda güveniyorum kendime 🙂
    ben de zaten mangadan 2 aydır falan ancak 18 chapter okudum, şu an animeden devam ediyorum. bir de ben usui’nin chibi hallerini yirim. kapanışta çok seksi tabi mangada da mevcut kendisinin seksi halleri ama kapanıştakiyle aynı mı bilmiyorum, yine de işimizi görür 😛

  13. şu an glee ile ilgili bi yazı yazmayı planlıyorum ama zaman gösterir bilmiyorum ayhh kendimden utandım yazı yazıcak konum var ama yazamıyorum .p ama sana gelince sen maşşallah süper gidiyosun .d
    Nana,lady oscar felan bence sen otur bütün gün anime seyret .d bende şimdi diyodum rose of versailles’e mi başlasam diye ama aklıma geldi special A’yı seyredicem tekrardan .d
    bu arada nana için senin müzik zevkin çok uygun ya ona .d aslında herkesin seyretmesi lazım .d oturun seyredin be biraz uzun ama olsun .d

    • uyyy bu baskılara dayanamıcam bi yandan lady oscar baskısı bi yandan nana. galiba ikisine de başlıcam. zaten astrea’yla nana’yı aynı zamanda izleyip sinerji oluşturmaya karar verdik bağalım.
      ayrıca tembelliğinden utanmalısın, gençlik bu hale mi gelmiş anacım vahh vah. çabuk yaz bakiim 😛

      • ehehe sinerji oluşturma işi sakat ya xD biri seyrediyo biri seyredemiyo xD tecrübe .d ehehe ama yaparsanız tebrik ederim =9 çünkü ben 3 günde bitirdim animeyi arkadaşım o sırada hala 10. bölümdeydi bana dur dedi ama ben duramadım 😛 açgözlü ben 😛

        ahaha yazmalıyıııım özledim klavyemi,yazmayı =) geliyoruuum xD umarım tatilde bol bol yazabilirim çünkü aklıma genelde bi sürü konu geliyo sonra unutuyorum o yüzden artık not etmeye başladım xD

  14. *-* süper tanıtmışsın shojo okuyasım bile geldi -daha çok shounen tipiyim gerçi-
    Kyou, Koi Wo Hajimemasudaki çocuk ne kadar yakışıklı öyle …

    • hoşgeldin 🙂 teşekkür ederim, sizlere layık olmaya çalışıyorum 😛 ben hem shounen hem shoujo sevenlerdenim o yüzden sorun yaşamadan mutlu mesut hayatımı devam ettiriyorum 🙂 sana da tavsiye ederim. her ikisinin de tadı başka.
      kyou’daki arkadaş mangayı sevmemin önemli sebeplerinden biridir 😛

  15. işte bu yazıya bayıldım 😀 tam anlamıyla shoujoları anlatmışsın hepsinde mutlaka vardır bu noktalar peki biz neden bıkmadan aynı şeyleri okur dururuz bana göre farkı yaratan çizimler her ne kadar ana taslak aynı olsa da ayrıntılar öyle farklı kılar ki mangayı okumadan duramaz insan ben Kimi Ni Todoke ile Kyou Koi Wa Hajimemsu’yu çok benzettim mesela ama ikisini de ayrı ayrı sevdim ve beğendim 🙂 Kaichou wa Maidsama’ya başladım bir ara ama çizimleirn upload halini beğenmedim devam edemedim şimdi animesini izlemeyi düşünüyorum 😀

    • teşekkürler chibi^^
      aynen dediğin gibi aynı konunun başka yollardan işlenmesi ilgimizi çekiyor sanırım, gerçekten orijinal diyebileceğimiz pek manga olmasa da aynı sonuca başka yollardan gelmek işi cazipleştiriyor.
      benim en sevdiğim kimi ni todoke’dir, onun kadar sevdiğim ve bağlandığım bir shoujo çıkmadı şu ana dek, kimi ni todoke’yi insandışı bir sevgiyle seviyorum otaku’luğumu bir yazımda ifşa etmiştim zaten^^ nette de nerde rastlasam çılgınca yorumlarımla insanlara rahatsızlık veriyorum 😛
      benim kimi ni todoke’ye en çok benzettiğim mangalardan biri koishi tagari no blue. ongoing ve doğrudürüst güncellenmiyor maalesef, ama ilk okuduğumda pek sevmiştim. belki okumuşsundur.
      kaichou’nun mangasına ben de devam edemedim, çizimler güzel ama çok karmaşıktı, sanırım beni de uzaklaştıran oydu. ama animesini kesinlikle tavsiye ederim^^

  16. gerçekten ikiside güzel animeler ama sanki tip olarak usui ile misaki bir adım daha öndeler ben kaichou wa maid samanın daha sürükleyici olduğunu düşünüyorum.ha bu arada çok sevimli anlatımlar olmuş bayıldım 😀

  17. sawako beni delii etmişti! ama yine de bişi demedim, kıyamadım 😀
    bu arada mangası hayli detaylı iken animesi kısacıktı.. esafle kınadım yetkilileri.. ama manga enfesti o ayrı 🙂 usui için diyebileceğim tek şey! omigod! mother of Moe moe moe! 😀

    • Ben de zaten bir süre sonra animeden mangaya geçiş yaptım. Hep öyle oluyor zaten ve hep mangadan daha çok keyif alıyorum 🙂
      Usui ise sözün tükendiği nokta, hala sevgiyle anıyoruz kendisini 😀

4astrea için bir cevap yazın Cevabı iptal et