Protect The Boss

O patron korunmaz mı? Pamuklara sarılmaz mı? Kimbapkız manyak olmuş.. tamam bu iğrençliği başındayken kesiyorum ama evet hiç izlemeyi düşünmediğim bu diziyi bir kaç gece önce pat diye açıverdim ve başlar başlamaz hastası oldum. En büyük nedeni de bunca yıllık köklü drama geçmişimde gördüğüm en tatlı, en şeker, en” kyeopda” karakterden biriyle tanışmam sanırım. Bunun dışında dizi farklı, daha önce izlediğim hiç bir kdramaya benzetemedim ama her anına bayıldım. Koreliler de sevmiş ki reytingler hiç fena değil. Neyse durun adım adım ilerleyelim, tadımız kaçmasın.

Dizinin konusuna gelelim o halde, esas kızımız Eun Seol iş aramaktan kafayı yemiş, bıçkın bir kızcağızdır. Bıçkın ve kızcağız, evet. Zira kendisi iş konusunda çok şanssız (ya da yetersiz?) olsa da bilek gücü bakımından pek de yetersiz değildir. Zaten zar zor 3. derece bir üniversiteden mezun olmasının nedeni de çete elemanı şeklinde takılmasıdır. Şimdi ise o iş görüşmesi senin bu benim dolanmaktadır.

Şimdi gelelim esas oğlumuza ki olay burada kopuyor. Büyük bir şirketin varisi Ji Heon. Buraya kadar drama kurallarına uyuyor ama bir dakika! Bu eleman babasından 24 saat dayak yiyen, çocukça davranışları ve kaprisleri olan, işten nefret eden ve iş anlamında tek yaptığı bütün gün odasında oturmak olan biri olmasın. Nerde bizim zeki, yetenekli, karizmatik jönlerimiz? Ji Heon toplantılarda bile önündeki kağıda resim çizecek kadar umursamaz biri. Zaten hangi yönetici sırt çantası takar ya da “Toplantınız var.” dendiğinde çocuk gibi mızıklanır ki? Tuhaf, acayip ve inanılmaz sevilesi bir karakter Ji Heon. Tarif edemem, ölüyorum bitiyorum ve “Beslenir ki bu.” klişesini gururla kullanıyorum nah burda.

Bir de Moo Won var ki işte o Ji Heon’un kendisiyle taban tabana zıt kuzeni. Bütün şirketi çekip çeviriyor, işini kusursuz, çatır çatır yapıyor. Dizideki başrolleri daha önce izlemesem de Jaejoong’u izlemişliğim var ama gayet sevimli bir roldeydi orada. Şimdi cool halleri nasıl kotarır diye düşünürken bir de baktım bizimki hiç de fena değil. Üstelik bu dizideki cool’lar sizin bildiklerinizden değil. Neyse, konuya dönersek Ji Heon’un babası da oğlunun Moo Won gibi olmasını istiyor ama hala 7 yaş dolaylarında takılan Ji Heon’un yola gelmesi zor.

kamera arkası-1

2. hatun rolünde Personal Taste’den tanıdığımız Wang Ji Hye var. O da başta klişe arabozan hatun gibi ortama dalsa da bu dizi farklı dediğim gibi, tüm karakterler gibi onun da manyak yönleri var ve bu sayede kolayca gönül telinizi titretiyor.

Eh Eun Seol ve Ji Heon’un yolları kesişiyor kesişmesine ancak Ji Heon poop head:) dediği kıza karşı pek de iyi hisler beslemiyor. Peki bu bir dramaysa ikinci kez karşılaşma olasılıkları nedir? Bildiniz %100, zaten karşılaşmasalar bu bir drama olmazdı. Sonunda Eun Seol kendisini Ji Heon’un sekreteri olarak buluyor ya da annesi mi demeliyim? Bakalım bu iş arkadaşlığı hangisi için daha zor olacak, Ji Heon mu, Eun Seol mu?

kamera arkası-2

Hep Ji Heon dedim, değil mi? Bayıldım tek kelimeyle. Bir sürü dizide oynamış Ji Sung ama ilk kez buradaki Ji Heon karakteriyle izliyorum kendisini ve geç bile kalmışım diyorum. İnanılmaz tatlı, tüm çocuksu davranışları ve kaprisleri bile yenilesi, şeker gibi biri. Üstelik diğer başrolle güzel bir kimya yakalamışlar. Sadece onlar değil her bir karakter inanılmaz eğlenceli ve şebek bu dizide. Ciddi sandıklarınız bile bir bakmışsınız gülmekten karnınızı ağrıtmış. Mesela ciddi bir başlangıç yapan Jaejoong’un canlandırdığı Moo Won karakteri bir süre sonra güldürmeye başlıyor. Yine “evil” görünen Ji Heon’un annesi ya da kara kedi hatun bir bakmışsınız gülme krizlerine sokmuş. En sevdiği dizide bile bazen sıkılan ve eli “ileri sar” tuşuna meyleden ben, bu dizide o tuşun varlığını unuttum diyebilirim. Çok ihtiyacım varmış gibi bir de bunun hastası oldum, iyi mi?

Dizinin henüz 4 bölümü yayınlandı, Türkçe altyazılar ne alemde bilmiyorum. Ancak şimdi olmasa da mutlaka biriktirin ve sonunda izleyin derim. Belki 4 bölüm karar vermeye yetmez diyebilirsiniz ama bana yetti. Hiç beklemediğiniz bir dizinin böyle güzel çıkması umutlandırıyor. Artık fos dizilerle neredeyse hiç karşılaşmıyoruz ve Kdrama sektörü giderek çıtayı yükseltiyor demek bu, süper.

Bu dizi tam benim kalemim, sizler de sevimli bir patronla tanışıp, bol bol gülmek istiyorsanız mutlaka izleyin. Buyrun fikir edinmek için ilk ve ikinci tanıtımlarına tıktıklayın.

 

 

35 comments on “Protect The Boss

  1. elim download tuşuna gitti gitti geldi..yoo yoo hayır bitince izlicem, bir cumartesi günü oturup sabaha kadar başından kalkmıcam. o kadar işin arasında bir de altyazı takip edecek gücü kendimde bulamam. sonra işin yoksa okuldaki bilgisayardan kaçak kaçak darksmurfe gir, insanlar garip garip baksın 🙂
    ama kessiiiinlikle izleyeceğim 🙂
    ellerine sağlık tanıtım için

    • Tavsiye ederken hata ettiğimi biliyordum nah nolamaz, sana nasıl kıydım? Kendimi asla affetmicem 😀
      Aferin ama böyle iradeli ol bekle, keşke ben de yapabilsem ama şu kdramalar karşısında çarelerim çaresiz kalıyor 🙂
      Sağol ayrıca, ben manyadıkça herkes manyasın istiyor bu yüzden vakit geçirmeden tanıtıyorum 😀

  2. Bugün ilk bölümünü izledim çok güzel şekermi şeker bir dizi ama alt yazıları çok geç geliyor bölümlerin birikmesini bekliyorum zaten 2 oyuncudan referanslı bir dizi 🙂 bu yıl SBS’inin bütün dizileri çok güzel 🙂

  3. Anamm Kimboşum öyle bir anlatmışın resmen gel beni izle gel beni izle diye bağırıyor 😀
    Ah sen biriktirin demişsin ama sanırım Heartstrings bitince buna başlıcam ben^^ Dizilerin yeri boş kalmamalı değil mi biri bitince diğeri hemen boşluğu doldurmalı:)
    Başrolde ki çocuk Swallow the Sun’ da oynamış ben o diziyi bir iki bölüm izlemiştim ama burdaki halinden farklıydı orda o yüzden hiç tanıdık gelmedi.
    Kızı da bizim Yep Şep’le olan filminden hatırlıyorum, ordada pek çetlek pek şekerdi:)
    Jaejoong’u zaten pek severim. Burdaki rolünüde merak ettim^^
    Wang Ji Hye kadrolu 2. kadın zaten ama anlattığına göre burada onu da sevecez gibi sanki…
    Nedense bu dizi bana The Greatest Love çağrıştırdı yani konu olarak değilde onda da böyle ilginç karakterler vardı yaa, böle o hissi verdi. Doğru mudur? 😀

    Maşalah bu sene Kdrama alemi çoştu yahu ama biz hiç şikayetçi değiliz böyle devam etsinler 😀 Ellerine sağlık dostum, harika yazı olmuş^^

    • Sağol canım öncelikle güzel sözlerin için, harika gibi kelimeler kullanarak şımartıyorsun beni.

      Ben Heartstrings’in biteceğini düşünüp başladım, demiştim önceden de. Malum bir anım bile boş kalmamalı.
      The Greatest Love gibi duruyor anlatınca ama ben hala benziyor mu emin değilim. Burdaki karakterler bira tahminimden farklı, aslında nedense dediğim gibi bu diziyi karşılaştırabileceğim benzer bir dizi bulamadım 🙂

      Tabi ki şikayetçi değiliz, yaşasın Kdramalar^^

      • bu arada dizi daha ziyade secret garden’a benziyor, baş karakter açısından. kim joo won ve ji heon arasında benzerlikler var. yine de tam anlamıyla benzediğini söyleyemem.

  4. Ah ne demek efendim, ben harika olana harika derim yani 😀
    Ahaha bu dönem senin elinden kurtulan diziye aşk olsun zaten biterse diye yedeğin de yedeğini izliyorsun ahaha^^
    Ah bak doğruya nasıl unuttum böyle ilginç karakterler ilk olarak Secret Garden ile Kdrama bünyesine giriş yaptı sonra The Greatest Love’da görüp değişik karakterler olması bakımından SG’na benzetmiştik falan. Yani temel olarak SG başlattı bu absürt ve sevmekten öldüğümüz karakterleri^^

    • hehe sağol bidenem.
      Valla ilk başladığımda belki böyleydim, o ruh geri döndü birden^^
      Bir de evet SG ama o da değil gibi bi değişik ahaha en iyisi sen kendin izle ve kendin benzet, ben bugün hiç bişeyden emin değilim^^

  5. Ben de hep bu dizi nasıl olacak acaba diye merak edip duruyordum. Bence evin balkonuna “güncel K-drama’lar Kore ile eş zamanlı izlenir” tabelası asmanın zamanı gelmiş artık kim’cim. Hangi diziyi merak etsem blogunda tanıtımını görüyorum hahah
    Bu arada geçen gün Yoo-chun’un resmini gösterdiğinde seninle Jae-joong’un kamera arkası-2 dediğin o şabalak resmini konuşacaktım ama arada kaynamıştı, bak onu da hatırlamış oldum, bu Jae-joong da Yoo-chun’dan geri kalmıyor yahu twitter resimlerinde 🙂

    • Bu’cum valla tabelayı verdim ustaya, hazırlıyor 🙂
      Ben de kendimi tanıyamıyorum, ilk dizi izlemeye başladığım zamanlarda böyleydim en son. Şimdi çılgınca izliyorum. hep gecenin bir yarısı merak dürtünce oluyor bunlar…
      Jae de valla Yoochun’ı aratmıyor dediğin gibi ama zafer Yoochun’ın zira o son fotolardan sonra şampiyon belli 😀

  6. Methini duymuştum ama senin önermen başka oldu tabiiki. İzleyeceğim en kısa sürede. Spy Myungul sürüncemede olduğuna göre buna başlayabilirim. 🙂 Jejong çok şeker yahu 😀 😀

  7. Geri bildirim: 2011 Kore Yaz Dizileri – Part 2 | Hikaruivy'nin renkli dünyası :)

  8. Ah insan dostuna bunu yapar mı? ben şimdi nasıl sabredicem yeni bölüm için 😀
    Neyse allahtan 5. bölümün altyazısı bitmek üzere^^
    Ah tüm oyuncuları birbirinden alem, bu dizi için bir başlık bulmam gerekse éTüm kadro sıyırmış, Toptan kaçık oyuncular, Al birini vur ötekine” şeklinde olurdu. (Her zamanki abuk başlıklarım:P )
    Baş roller zaten çok sevimli ve çatlaklar. Bir de üzerine baba, büyükanne, banın sekreteri, 2. kadının manyak anası gibi ilginç karakterler eklenince evlere şenlik olmuş^^
    Ah çok sevdim ben bu dizi ama bu bana yapılmaz ki, resmen beni de batırdın çukura Kimboşum ama iyikide yaptın diyorum ve kocuman öpüyorum 😀

    • Valla dostum başka çarem yoktu, birilerini daha bu batağa çekmek zorundaydım^^
      Karakterlerin hepsine hakim olan manyaklık da beni çeken şeylerdendi.
      İyi yaptım iyi, bir ara beraber de bir kaç bölüm attıralım kuzu. Öperim 🙂

  9. Geri bildirim: Şirinim, Şirinsin, Şirin… « Kimbapsushi's Blog

  10. Bu yazıyı okuduktan sonra indirsem mi beklesem mi aralığında kalıp indirdim :S Pişman değilim yine olsa yine indiririm ama beklemek neden bu kadar zor ya.Perspectif diye bi çevirmen vardı City hunterı çeviriyodu aynı güne keşke bütün dizileri o çevirse 😀

    • Pişman olma zaten çünkü şahane bir dizi. Beğenmene sevindim 🙂
      Ne yazık ki her dizi aynı hızda çevilmiyor ama böyle de heyecan oluyor, kıymeti artıyor 😉

  11. Ben de yeni bitirdim diziyi ve favori dizilerim arasına girdi bile. Dediğin gibi en kötü olması karakterler bile ayrı bir komikti. Birkaç yıl ayırıp birleştirelim,birbirlerini yanlış anlayıp dursunlar gibi kdramalardaki en sevmediğim saçmalıklar yoktu. Kızın hazırcevaplığı ve kabadayılığı da çok hoşuma gitti ( özellikle anneleri morarttığı zamanlarda çok güldüm).Bunu bitirip izleyecek dizi arayan varsa 2009-2010 yapımı “Smile, you” yu önerebilirim. Tam bir romantik komedi- aile dizisi. 45 bölüm olmasına rağmen bitmesin istiyorsunuz, inanılmaz şirin bir dizi. Kimbapcım (bu samimiyeti nerden aldım bilmiyorum ama), izleyip beğenirsen bir tanıtım yazısı beklerim senden:)

    • Öncelikler hoşgeldin 🙂
      Kızın güçlü karakter olması, gereksiz ayrılık ve dramlara yer verilmemesi, karakterlerin normal kalıpların dışında yaratılmasıyla farklı bir diziydi umarım bu tür diziler çoğalırlar 🙂
      Smile, You demek Fix’cim (aha kanka olduk!) o halde izleyebilirsem mutlaka sana teşekkür edip, bir yazı yayınliciim. Listeme aldım bile 🙂

  12. Bu dizide en hoşuma giden şeylerden birisi de büyükler ne kadar hırs ile birbirlerini yeseler de gençler de o derecede birbirlerine kenetleniyorlar. Eun Seol hepsinin kendi çevresinde topluyor. Dizi gerçekten çok hoşuma gitti. Beklediğimden çok daha fazlasını verdi diyebilirim. Şuan son bölümü indirdim darksmurfstan altyazıyı beklemekteyim. Neden bu kadar yavaş çeviriyorlar? Nedeeeen?

    • Aslında normalde o gençler de birbirini yerdi, kdramalarda genelde böyle olur. Hatta bu dizide bence büyükler de yeterince yemiyorlardı birbirlerini, onların da takışmaları şakayla karışık gibiydi 🙂 Öyle acayip entrikalar yoktu, kötü karakter de yoktu.
      İyi seyirler o halde sana^^

      • Bu gece final bölümünü seyredeceğim ama seyretmek de istemiyorum. Bitecek 😦 sonra ben de özlicem bu diziyi. Çok tatlı bir havada geçen bir yapımdı. Eğlenceli, rahat ve stressiz. Umarım başka böyle yapımlara da denk gelirim. Arada Bad Guy’ı izlemeye başladım ama nasıl desem çok karamsar bir yapım :S içimi kararttı desem yalan olmaz.

  13. Kimbap duy sesimi ! Ben playful kiss e veya noys over flowersa benzeyen tutkulu aşk dizisi istiyorum . Hani şu önce platonik ondan sonra karşılıklı olan romantik komedilerden çok iyi bir dizi istiyorum . Eğer bana öyle bir dizi buursan sana minnettar kalacağım zaten bloğunu takip ediyorum her zaman ❤

    • Dediğin tarzda diziler arıyorsan Kore dizilerine devam et zira %99’u aynı tarzda 😀
      Sanırım sen daha çok gençlik dizileri seviyorsun ki ben tam tersi daha yetişkin tarzı olanları seviyorum. Şahsi favorilerim Coffee Prince, Secret Garden, My Name is Kim Sam Soon, The Greatest Love falan ama bunlar sana uymaz gibi. Sen Dream High, You’re Beautiful ya da Heartstrings izlersen daha memnun kalırsın bence:D

  14. Yine ben…Japonya yazılarını büyük bir merakla bekliyor olmakla beraber, güncel yazılara yorum yapmak konusunda biraz çekincelerim olduğundan yorum yapamıyorum.Bir yerlere gittiğim yok, hoobanin takipte.

    Geçen sene ağustos ayında Secret Garden’la bulaştığım Kdrama yolculuğumda yolum bir çok bloga düşmüştü.Herkes o dönem Protect The Boss’u izleyip yorumluyordu.Senin bu yazın da dün gibi aklımda.Ama dizi nedense hiç ilgimi çekmemişti, o dönemlerde.Sonra da unutmuşum bu diziyi.Bir arkadaşın yorumları sayesinde aklıma düştü ve başladım izlemeye.Salaklık etmişim bu kadar ertelemekle.Ji Heon’a bayıldımmmmmm…Diziyi de çok sevdim ama Ji Heon karakteri bambaşka.Aklıma geldikçe hala gülüyorum.İzlediklerim arasında en sevimli karakter sıralamasında ben de 1 numaraya koydum bu şebeği.

    Protect The Boss’tan sonra aynı tatlılıkta bir dizi arama tarama aşamasındayım.Saatlerdir eğlenceli bir dizi bulmaya çalışıyorum, Jdramalar arasında.Ve bulamıyorum.Bayramı, Gaksital izleyerek iki gözü iki çeşme geçirmekte istemiyorum.Bana bir destek çıkıver, sunbaenimmm.

    Bu arada bekleyen taslak yazılarını, özellikle Kpop, Suju ve Japonya da çektiğin fotoğraflara ait yazıları da merakla bekliyorum.

    Sonracığıma içimde kalmasın, Jdramalarından sonra Jpop’a bakıyorum demiştim ya.Hiç bir halt anlamadım ben Jpop’tan.Anime ve dizilerin açılış şarkılarına bayılıyorum halbuki.Ben onları Jpop sanmışım, yanılmışım…Hele Arashi’nin şarkılarını dinleyince salak gibi kaldım.Belki anlamlılardır ama istediğimi alamadım burdan.JRock’a ise daha gelemedim.

    Çok gevezelik ettim.Daha çok yazacağım şey var aslında da başını şişirmeyeyim diye burada kesiyorum.Diyor ama kesemiyorum görüldüğü üzere…Crayon’un live performansları sayesinde Big Bang dinleyip, izlemeye de başladım.Ama daha çok GD&T.O.P.’nin ikili albümüne takıldım içlerinde.SS4’ün Tokyo Dome DVD’si çıktı mı?çıkmayacak mı? Ben de Exo dinliyorum ama kimseye yazmıyorum.Yazmayacağım anlamına gelmiyor tabii ki bu ileride.Şaka şaka…Ayrıca Younique’le ilgili verdiğin bilgiye kurban olurum.Çok merak ediyordum kimin albümünde diye o şarkı.Daha doğrusu SJ’un albümünde olmadığını biliyordum sadece.Diğerlerini takip etmediğim için hakkında hiç bir fikrim yoktu.Ve o şarkının konser performansları da dahil BOA ile edilen danslarda da en taş tabii ki Hyuk.Dans ederken başka birşey oluyor gerçekten.

    Alakalı alakasız çok şey yazdım ben buraya.Mian mian….

    Son olarak, Melek ve Şeytan’ı ben de okumak istiyorum.Mümkün mü?

    • Hoobaenim, ben de merak etmeye başlamıştım 🙂
      Neden çekincen var o kısmı merak ettim aslında.

      Sunbaen de şu ara Gaksital’le bunalımdan bunalıma koşuyor ama bir düşüneyim bakalım.
      Bu arada Jpop’ta daha çok kadın, solo sanatçıları tavsiye ederim. Özellikle Utada Hikaru, Otsuka Ai vb.
      Gruplardan daha çok Kat-tun severim ama belli başlı şarkılarını, asıl olayım Jrocktır her daim, kpop sevgimden daha eskilere dayanır.
      SS4 DVDsi çıktı canım. Paraya kıyıp almayı düşünüyorum ben de bakalım 🙂

      Bu arada son yazım da dahil her bişeyi tek yorumda aradan çıkarmışsın.
      Dizi aklıma gelmedi şimdi, bir ara twitterdan paslaşalım.
      Aynı şekilde Melek ve Şeytan konusunda da ulaşıcam ben sana 🙂

  15. Takip ettiğim çoğu bloggerin burada olması ve sizlerin yıllardır süren arkadaşlığı ile samimiyetinin ortasında, bir tuhaf duruyorum.O samimi ortamı bozmuş gibi hissediyorum.Mesela diğer bloglara da yorum yazamıyorum.Sorunluyum biraz bu konuda anlayacağın.

    Soloları deneyeceğim.Kat-tun’a Kame olmasa bakar mıydım, emin değilim açıkcası.Sanırım bakmazdım.Şeytan tüyü var onda.Oyunculuğunu da şarkıcılığını da sevdim.Sırf o var diye Yamato Nadeshiko Shichi Henge’yi izleyeyim dedim.Diziye bayıldım tabi sonrasında.Yine uzatıyorum.(Bu dizi isimleri hep copy-paste tabi)

    Aklımdayken diyeyim.Pride’in çevirisini yapmamış ya kimse.Bundan mahrum kaldım ben.Listede bir bu kaldı :((((((

    Çıktı mı DVD :(((( Ben de istiyorummm, bana ne …

    Her türlü beklemedeyim 🙂

    • Olur mu öyle şey, biz de kundaktan beri tanışmıyoruz. Üstelik samimi olduğum kişiler içinde çok kısa zaman önce tanıştıklarım da var. Her zaman muhabbetimize katılabilir hatta dalabilirsin 😀 Herkes ancak memnun olacaktır bence.
      Pride’ın çevrilmesi zor, hard sub olmasaydı eldekiler, ben bir ara çevirmeye niyetlenmiştim ama ilk kez dizi çevirecek biri olarak o kadar teknik mevzunun altından kalkmam imkansız oldundan vazcaydım 😀

Besra için bir cevap yazın Cevabı iptal et